Herkesin dört dörtlük bir yaz tatili deneyiminden beklentileri farklı. Bazılarımız bu tatil esnasında denize girmek için lüks beach club’ları ve ziyaretçilerine envai çeşit olanak sunan plaj işletmelerini tercih ederken, bazıları da rotasını bakir koylara ve el değmemiş sahil şeritlerine çevirmeyi yeğliyor. Eğer ikinci gruptaysanız ve şatafatlı plaj işletmeleri yerine daha sessiz ve mütevazı noktaları tercih ediyorsanız, sizin favori yaz tatili adresiniz Datça olabilir. Çünkü Datça bu anlamda hâlen Fethiye, Bodrum, Marmaris ve Çeşme gibi duraklardan daha farklı. Burada da birçok farklı plaj işletmesi mevcut ama birçoğu şatafattan uzak, salaş ve samimi bir atmosfer sunuyor. Datça’nın bazı koylarında doğrudan herhangi bir yerleşimle ya da işletmeyle karşılaşmıyor, yalnızca doğayla baş başa kalmanın tadını çıkarıyorsunuz.
Datça’da denize girmek için ziyaret edebileceğiniz elliyi aşkın koy ve plaj alternatifi var ama biz bugün Mesudiye Köyü’nden söz edeceğiz. Mesudiye Köyü, her biri birbirinden güzel ve popüler üç farklı koya ev sahipliği yapıyor: Ovabükü, Hayıtbükü ve Kızılbük. Hepsi denize girmek isteyenler için birbirinden cazip alternatifler oluşturuyor. Başlarken sözünü ettiğimiz huzurlu ve sakin atmosferi üç koyda da bulabiliyorsunuz. Dilerseniz, gelin, kısaca koyların her birini de inceleyelim.
Mesudiye Köyü’nün en büyük koyu olan Ovabükü’nde salaş konaklama ve yeme içme mekanları mevcut. Kum ve çakılların karışık olduğu bir sahil şeridine ev sahipliği yapan Ovabükü’nde, kumsaldaki tesislerden şezlong ve şemsiye kiralamanız da mümkün. Ovabükü’nden bir kilometre uzaklıktaki Hayıtbükü’nde ise taş ve kumla karışık bir sahille karşılaşıyorsunuz. Burada da plaj işletmeleri bulunuyor ve akşam saatlerinde plaja restoranların masaları yerleştiriliyor. Hayıtbükü rüzgara karşı daha korunaklı bir konuma ve sığ bir denize sahip. Gabaklar Koyu olarak da adlandırılan Kızılbük’te de çakıllı kumlu bir sahil var. Sayısı az olmakla birlikte, yeme içme ve konaklama işletmesi seçeneklerine ev sahipliği yapıyor.