Zaman ilerledikçe teknoloji de gelişiyor ve haliyle içinde yaşadığımız çağ değişiyor. Bunun elbette gündelik hayatımıza kattığı çok önemli avantajlar var. Ancak söz konusu gıda sektörü olduğunda, bazı tatların geçmişe kıyasla ciddi oranda lezzet kaybına uğradığını, bir lezzetin doğalını ve güvenilirini bulmakta epey zorluk yaşamaya başladığımızı söyleyebiliriz. Örneğin, yaşı yetenlere soralım: Çocukluğumuzda yediğimiz dondurmaların tadını her yerde bulabiliyor musunuz? Özellikle endüstriyel dondurmalar, gerek lezzet gerek içerik bilgisi bakımından pek de eskiyle bağdaşmıyor. Ancak bazı esnaflar ve dükkanlar var ki, bize onlarca yıldır aynı istikrarla doğal, güvenilir ve kaliteli lezzetler sunuyor. Söz konusu İstanbul olduğunda da Dondurmacı Zeynel’in Yeri, bu açıdan en ön plana çıkan işletmeler arasında.
Vedat Milor’un da İstanbul’da önerdiği iki dondurmacıdan biri olan Dondurmacı Zeynel’in Yeri, 1995 yılından beri aynı noktada, Kadıköy’ün Kozyatağı semtinde hizmet vermeyi sürdürüyor. Burası bir dondurma dükkanı olsa da, aslında hem sütlü tatlı çeşitleri hem de bozasıyla da son derece iddialı. Hatta bozacıya denk gelmenin giderek zorlaştığı günümüz çağında, yarım asır öncesinde de tattığınız o leziz bozayı arıyorsanız, kış aylarında Dondurmacı Zeynel’in Yeri’ne konuk olmanız yeterli. Sütlü tatlıların da hepsi nefis. Ancak biz özellikle trileçeyi ve kazandibiyi denemenizi tavsiye ederiz.
Dondurmacı Zeynel’in Yeri’nde tüm dondurma çeşitleri otuz yılı aşkın süredir aynı reçetelerle hazırlanıyor. Aslında bu üstün lezzetin sırrı basit: Taze meyveler, kaliteli süt ve doğal salep! Yapay renklendiriciler, aroma vericiler, sentetik koruyucular ya da katkı maddeleri bu işletmenin mutfağına girmiyor. Vedat Milor’un özellikle kestaneli ve salepli dondurmayı önerdiğini de notlarımıza ekleyelim. Bize sorarsanız, tüm dondurma çeşitlerine gönül rahatlığıyla bir şans verebilisiniz.