Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Erzurum, hem tarihi ve kültürel zenginlikleriyle hem de mutfağıyla ünlü bir kentimiz. Türkiye’nin en yüksek şehirlerinden biri olma unvanına da sahip. Deniz seviyesinden yaklaşık 1959 metre yükseklikte yer alıyor. Bu özelliği sayesinde de kış turizmi için popüler bir destinasyon seçeneği oluşturuyor. Tarihi M.Ö. 4000’lere kadar uzanan Erzurum’da birçok farklı medeniyetin izlerine rastlamak mümkün. Anadolu coğrafyasının en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edildiği için, tarih ve arkeoloji meraklıları tarafından da sıklıkla ziyaret ediliyor.
Bizans İmparatorluğu döneminde Theodosiopolis olarak adlandırılan Erzurum, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok kez el değiştirmiş. Selçuklu döneminde Türklerin Anadolu'daki önemli merkezlerinden biri olduğunu biliyoruz. Nitekim, Selçuklular kente birçok önemli eser kazandırmış. Söz konusu yapılar, günümüzde de Erzurum’un tarihi dokusunun önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir kent olma özelliğini sürdüren Erzurum’da Osmanlı döneminde inşa edilen medreseler, camiler ve köprüler de var. Özellikle 19. yüzyılda Rus işgali ve sonrasında Kurtuluş Savaşı sırasında stratejik roller oynamış olan kent, 12 Mart 1918'de işgalden kurtularak milli mücadelenin simgelerinden biri olmuş.
Kış sporlarıyla da ünlü olan Erzurum’un en turistik duraklarının başında, Palandöken Kayak Merkezi geliyor. Uzun ve zorlu pistleri ile kaliteli kar örtüsü sayesinde kış sporları tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri. Burada kayak sezonu genellikle kasım ayından nisan sonuna kadar devam ediyor.
Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler, Erzurum Kalesi ve Erzurum Ulu Camii; kentin en ünlü tarihi yapıları arasında. 13. yüzyılda inşa edilen Çifte Minareli Medrese, Selçuklu mimarisinin en etkileyici örneklerinden biri. Üç Kümbetler ise Selçuklu dönemine ait anıt mezarlara ev sahipliği yapıyor. Kentin en yüksek noktalarından birine inşa edilen Erzurum Kalesi, Bizans döneminden kalma bir yapı ve içinde bir saat kulesi de var. Erzurum Ulu Camii de Selçuklu Devleti’nden miras kalan bir ibadethane. Doğa tutkunlarının kentte mutlaka uğramasını tavsiye ettiğimiz duraklar arasında ise Tortum Şelalesi, Tortum Gölü, Narman Peribacaları ve İspir Yedigöller gibi doğal güzellikleri sayabiliriz. Yolunuz Erzurum’a düşmüşken cağ kebabı, Erzurum su böreği ve kadayıf dolması gibi nefis yöresel lezzetleri tatma fırsatını da kaçırmayın.