İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı olan İstinye, Boğaz'ın Rumeli yakasında yer alan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir semt. Boğaz'ın en büyük koylarından biri olan İstinye Koyu’nun çevresine kurulmuş. Kuzeyde Yeniköy, güneyde de Emirgan semtlerinin komşusu. Tarihçesi Antik Çağ’a kadar uzanan semt, hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinde önemli bir yerleşim merkeziymiş. Günümüzde de bu durumun değişmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Antik dönemde Leosthenion olarak bilinen İstinye, güvenli limanı ve stratejik konumu sayesinde hep ilgi odağındaymış. Bizans döneminde Stenos ve Stenia olarak adlandırılmış, ki günümüzdeki ismi de buradan türemiş. Stratejik konumu, bölgenin tarih boyunca çok sayıda saldırıya ve yıkıma maruz kalmasına da sebep olmuş. Özellikle Bizans döneminde, Tuna kıyısından gelen Bulgarların saldırıları bölgedeki birçok yapının harap olmasına yol açmış. Bu dönemde İstinye, Bizans İmparatoru Konstantin tarafından bir kiliseye dönüştürülen bir adak yerine de ev sahipliği yapıyormuş. Osmanlı döneminde ise semtin tersaneleri ve kalafat yerleri ön plana çıkmaya başlamış. Nitekim, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun denizcilik merkezi haline gelmiş.
Çok sayıda tarihi yapıya ev sahipliği yapan İstinye’nin en önemli yapılarından biri, Neslişah Sultan Camii. 1540 yılında II. Beyazıt’ın torunu Neslişah Sultan tarafından inşa ettirilmiş. Ayrıca, Gazi Semiz Ali Paşa tarafından 1460 yılında inşa ettirilen ve halk arasında Neslişah Sultan Hamamı olarak da adlandırılan İstinye Hamamı da semtin tarihi dokusunu oluşturan önemli unsurlardan biri. Osmanlı döneminde büyük bir iş merkezi olan İstinye Tersanesi, uzun yıllar boyunca Türk ve dünya denizciliğine hizmet ettikten sonra kapatılmış.
İstinye’nin tarihi dokusu kadar, modern alışveriş olanakları da ön plana çıkıyor. 2007 yılında açılan İstinye Park Alışveriş Merkezi, kentin en ünlü alışveriş merkezlerinden biri. Dünya markalarının mağazalarına ve fine dining konseptli şık restoranlara ev sahipliği yapıyor.