İstanbul'un Anadolu yakasında ve Üsküdar ilçesi sınırları içinde yer alan Salacak, Şemsipaşa ile Harem arasında kalan bir semt. Kız Kulesi'nin tam karşısında, Boğaz’ın da kıyısında bulunuyor. İstanbul’un en güzel Boğaz manzaralarından birine sahip olması sayesinde, turistlerin de ilgi odağında. Özellikle gün batımlarında buradan manzaraları seyretmek unutulmaz bir deneyim. Semtin ismi, Osmanlı döneminde burada bulunan bir su kaynağından türemiş. Asırlar boyunca farklı medeniyetleri ağırlamış olan semt, Üsküdar’ın en eski yerleşim alanlarından biri olarak varlığını sürdürüyor.
Tarihçesi Üsküdar’ın tarihiyle paralellik gösteren Salacak’ın izlerini, M.Ö. 1000’li yıllara dek sürebiliyoruz. Üsküdar, Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinin ardından Bizans İmparatorluğu'nun önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden biri haline gelmiş. İstanbul’un fethinden sonra da büyük bir hızla gelişmeye başlamış. Bu dönemde bölgeye çok sayıda cami, medrese ve kervansaray inşa edilmiş. Salacak da bu zengin mirastan payını almış ve bu mirasın önemli bir bölümü hâlen varlığını koruyor.
Salacak, İstanbul’un en önemli tarihi yapılarından biri olan Kız Kulesi’ne en yakın nokta. Kuleye Salacak’tan kalkan motorlarla ulaşmak da mümkün. Semtin bir diğer önemli yapısı ise Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin adına yaptırılmış olan cami ve çeşme. Salacak sahili de yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ya da deniz kenarında huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir atmosfer sunuyor. Sahil boyunca İstanbul’un meşhur Tarihi Yarımada siluetini görebiliyorsunuz. Sultanahmet Camii, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Galata Kulesi; bu silüeti oluşturan eşsiz yapılardan bazıları.
Salacak’ta bulunan Şemsi Paşa Camii, 1580 yılında Mimar Sinan tarafından Şemsi Ahmet Paşa için inşa edilmiş. Bazı kaynaklarda ismi ”Kuşkonmaz Camii" olarak da geçiyor. Çünkü Boğaz rüzgarlarını doğrudan alır, bu sebeple de hiçbir kuş caminin üzerine konmazmış. Salacak sahilinde yer alan Selimiye Kışlası, da 18. Yüzyıldan günümüze ulaşan bir yapı. III. Selim tarafından inşa ettirilen kışla, Kırım Savaşı’nda Florence Nightingale tarafından İngiliz askerlerini tedavi etmek için kullanılmış. Günümüzde kışlanın içinde Florence Nightingale Müzesi bulunuyor.