Bolu’nun bir ilçesi olan ve kent merkezine 54 kilometre uzaklıkta yer alan Seben, Batı Karadeniz Bölgesi’nde bulunmasına rağmen, aynı zamanda İç Anadolu Bölgesi’yle de sınır oluşturuyor. Kıbrıscık, Mudurnu, Bolu ve Nallıhan ilçeleriyle komşu olan bu ilçe, özellikle doğal güzellikleriyle ün salmış durumda. Seben’in en önemli akarsuyunun Aladağ Çayı olduğunu söylemek mümkün. Zaten ilçede yerleşim de genellikle Aladağ Çayı’nın kollarının vadileri üzerine yapılmış. Çok sayıda yaylaya ev sahipliği yapan Seben’de neredeyse tüm köylerin en az bir yaylası bulunuyor. Kızık, Haccağız ve Gerenözü gibi yaylalarda, bu bölgede çanta ev olarak adlandırılan yayla evleri de yer alıyor. Yayla kültürü, ülkemizin birçok farklı noktasında da olduğu gibi, Seben’de de geçmiş yıllarda yalnızca bir gelenekten ibaretti. Ancak son yıllarda yayla turizminin giderek daha çok ilgi görmesi, Seben’i de turistik açıdan dikkat çeken bir destinasyon haline getirdi.
Tarihçesi Hititlere kadar uzanan Seben, Malazgirt zaferinin ardından Türklerin Anadolu’ya göç etmesiyle hızla Türkleşmeye başlamış. Bölgeye bu dönemde yerleşen Türk boyları, bugün hâlen aynı isimle anılan Kızık, Yuva ve Alpagut gibi kendi isimlerini taşıyan köyleri kurmuşlar. Tarihin farklı dönemlerinde Selçuklu, Bizans ve Osmanlı devletlerini ağırlayan ilçe, Ankara Savaşı’nın ardından Mehmet Çelebi’ye de ev sahipliği yapmış. Hatta Kanuni Sultan Süleyman da şehzade olduğu süreçte bu bölgeye yönetici olarak atanmış. 1946 yılında ilçe statüsü kazanan Seben’de Seben Gölü, Fosil Ormanı, Seben Kaya Evleri, Pavlu Kaplıcaları ve Kızık Yaylası gibi turistik açıdan ilgi gören çok sayıda doğal güzellik yer alıyor.