nerdeneredenerdenerede

Trans Sibirya Ekspresi: Fantastik Tren Yolculuğu Trans Sibirya Hakkında Her Şey

Trans Sibirya Ekspresi: Fantastik Tren Yolculuğu Trans Sibirya Hakkında Her Şey
Bir tren yolculuğu düşünün, tüm dünyada bu yolculuğu arzulayan milyonlarca insan olsun. O kadar çetin yol koşullarına rağmen, doğal güzellikler içinde tüm Rusya’yı batıdan doğuya geçebilmek ne de güzel olur, değil mi? İşte Trans-Sibirya Ekspresi ve bu trene adını veren Trans-Sibirya hattı, sizlere bu güzellikleri yaşatabilecek muhteşem bir deneyim şansı sunuyor.

Trans-Sibirya ekspresi yolculuğu, Rusya’nın başkenti Moskova sınırları içerisinden başlıyor ve ülkenin en doğusundaki önemli noktalardan biri olan Vladivostok’ta sona eriyor. Tabii ki tersi istikamette bu yolculuğu yapmak, yani Vladivostok’tan Moskova’ya seyahat etmek de mümkün. Trans-Sibirya rotasının başlangıcı ve sonu arasında tam 7 farklı zaman dilimi bulunuyor. En doğudaki Vladivostok ile en batıdaki Moskova arasında tam 9 saat fark var. Bu durum, uçakla olmasa da trenle ufak çaplı bir “jet lag” yaşamanıza neden olabiliyor.

Trans Sibirya Ekspresi

Trans-Sibirya hattının tarihi ise çok eski yıllara dayanıyor. Bu açıdan da dünyanın en özel yolculuk rotalarından biri olan bu hat, 1891 – 1916 yıllarında yapımı zorluklara rağmen parça parça tamamlanan bir şaheser olarak karşımıza çıkıyor. O günün şartlarında, en az Mısır Piramitleri veya Çin Seddi kadar inanılmaz bir proje olan Trans-Sibirya hattı, bugünlerde ise turistlerin ve macera tutkunlarının en çok merak ettiği rotalardan biri durumuna geldi. Rus Çarı II. Nikolai döneminde inşası tamamlanan Trans-Sibirya hattı, o dönemde Rusya’nın Uzakdoğu’daki coğrafyalar ile etkileşimini artırmak amacıyla kuruldu. İngiltere ile büyük bir “yayılma” yarışı içinde olan Rus İmparatorluğu, bu demiryolu ile ilerlemede öne geçmeyi amaçlıyordu. Zaman içinde bu özelliliğini kaybeden hat, artık dünyanın en popüler seyahat rotalarından biri haline gelmiş durumda.

Trans Sibirya Ekspresi

Dünyanın yüzölçümü bakımından en büyük ülkesi olan Rusya’yı baştan sona kat etmek üzerine tasarlanan bu yolculuk, aynı zamanda dünyanın en uzun demiryolu hattı üzerinde gerçekleştirilmesi nedeniyle, bu alanda bir rekora da sahip. Trans-Sibirya hattı, Rusya’nın göbeği Moskova’dan Pasifik Okyanusu’na kadar uzanıyor. Bu hattın uzunluğu tamı tamına 9289 kilometre. Eğer bu hattı da içine alan daha kapsamlı bir yolculuk yapmak istiyorsanız, tek bir trenle bunu da gerçekleştirmek mümkün. Moskova – Pyongyang hattının uzunluğu ise 10267 kilometre; ancak burada ufak bir uyarı yapmakta fayda var: Seferin son durağı Kuzey Kore’nin başkenti olduğu için, Kuzey Kore hükümetinden ülkeye giriş izni almanız ya da son durak öncesi yolculuğunuzu bitirmeniz gerekiyor. Bu da yetmez, ben daha fazla yol gitmek ve daha fazla yer görmek istiyorum diyorsanız, tek tren ile Kiev’den başlayan ve Vladivostok’ta son bulan rotayı da seçmeniz mümkün. Bu hattın uzunluğu ise 11085 kilometre. Bir de yarı Trans-Sibirya rotası olarak lanse edilen seçenekler var. Bu seçenekte Moskova – Beijing arası bir yolculuk yapılıyor. Aslında bu yolculuk, yerel halk arasında Trans-Mongolia Ekspresi ya da hattı olarak tanımlanıyor. Moskova – Beijing (Pekin) arasındaki rotanın toplam uzunluğu ise 5655 kilometre.

Gelelim şimdi, kafalardaki bir karışıklığı gidermeye. Bu yolculuğa yabancı olanların ya da ilk defa böyle bir deneyim yaşayacakların aklında olan sorunun cevabına bakalım. “Trans-Sibirya ekspresi tek bir tren mi?” sorusu, bu yolculuk ile ilgili en çok merak edilen konuların başında geliyor. Hayır, tabii ki de değil. Zaten üç farklı rotadan bahsetmiştik; bu farklı lokasyonlardan binilen trenlerin hepsi farklı. Ayrıca, Moskova – Vladivostok seferi yapan ve asıl Trans-Sibirya hattını dolaşan tren sayısı da birden çok daha fazla. Bu trenler, farklı ücretlerde, farklı tarifelerde ve farklı konfor sınıflarında hizmet veriyorlar.

Trans Sibirya Ekspresi

Trans-Sibirya ekspreslerinde genellikle “birinci sınıf”, “ikinci sınıf”, “altın vagon”, “gümüş vagon” gibi ayrımlar mevcut. Örneğin, bu seyahati en lüks şekilde yaşamak istiyorsanız, GW Travel şirketine ait “Golden Eagles Trans-Siberian Express” trenini tercih edebilirsiniz. Bu trende konfor ve lüks üst seviyede diyebiliriz.  Moskova – Vladivostok arasını yalnızca 13 günde bu tren ile tamamlamak mümkün. Zaten daha önce bahsettiğimiz “altın vagon” ve “gümüş vagon” seçenekleri bu trende mevcut. Aldığınız bilete göre size pek çok imkan sunuluyor. En üst seviye bilet için iki kişilik yataklı vagonlar ve bu vagonlarda tuvalet, banyo gibi özel hizmetler sunuluyor. Ayrıca, saç kurutma makinesi, klima gibi ekstralar da ücrete dahil şekilde kullanıcılara verilen diğer hizmetler olarak karşımıza çıkıyor. Bu ekspres treni adeta bir reklam malzemesi gibi övmek istemiyoruz; ancak seyahatinizi ciddi anlamda keyifli hale getirecek tüm imkanları sunan treni de anlatmadan geçmek istemiyoruz. 24 saat ücretsiz şekilde su, çay, bisküvi gibi ikramları olan “Golden Eagles Trans-Siberian Express”, yolculuğu adeta bir otel tatiline dönüştürüyor. Bunların dışında, yemek vagonunda yemek süresince içilen tüm alkollü ve alkolsüz içecekler de ücretsiz. Sibirya’yı hiçbir ekstraya ihtiyaç duymadan, tam konfor ile geçmek ve seyahat boyunca bir şey düşünmek istemiyorsanız, bu tren tam size göre! Eğer daha çok macera istiyorsanız, çeşitli alternatifler de mevcut. Rus halkının kullandığı yerel trenler veya daha alt sınıftan alacağınız biletler sizlere farklı bir macera imkanı sunabilir. Çünkü bu seferlerde, çeşitli lokasyonlarda otel konaklaması yapmak ve birkaç gün mola vermek gerekiyor. Böylece trenin rota dahilinde durduğu yerleri de keşfetme imkanına sahip oluyorsunuz. Fakat bu yolcululuklarda Rusça bilmemek bir miktar sorun yaratabiliyor. Zira Rusların, özellikle kırsaldaki halkın İngilizce seviyesi çok düşük olabiliyor. Bu tarz Trans-Sibirya trenleri haliyle çok ucuz. Ekonomik olarak düşünürseniz, biraz risk alarak bu yolculukları tercih edebilirsiniz. Tabii ki konaklama zamanlarındaki otel ücretlerini ve yeme içme masraflarını da bu yolculuğun total fiyatına eklemelisiniz.

Trans Sibirya Ekspresi

Gelelim, Trans-Sibirya seferinin yılın hangi zamanında en güzel olduğuna ve seyahat rotasındaki önemli destinasyonlara. Tabii ki Trans-Sibirya hattında gitmek bile başlı başına efsane bir olay; ancak mevsim, hava sıcaklığı ve turist yoğunluğu, yolculuğu olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Tahmin edersiniz ki, yolculuk Sibirya’da geçtiği için bilet fiyatları kış aylarında çok daha ucuz oluyor. Fakat kış aylarında bu seyahati yapmanın kendi içinde dezavantajları var. Gün ışığından yaz aylarına göre çok daha az yararlanabiliyorsunuz; bu da eşsiz manzaranın tadını daha kısa süreli çıkarabilmenize neden oluyor. Bir yandan da, hava çok soğuk olduğu için, molalı yolculuklarda etrafı dolaşmak çok daha güç. Yine, konaklama yapmak ve yolculuğu uzatmak da çok zor hale geliyor. Kışın Sibirya’da dolaşmak için ciddi bir efor gerekiyor. Bu nedenle, Trans-Sibirya Ekspresi ile yola çıkmak ve dünyanın en fantastik rotasını keşfetmek için en uygun dönem mayıs – eylül ayları arası dönem olarak görünüyor. Özellikle yaz mevsiminde, daha fazla macera riski alınıp birinci sınıf ve otel konforunda bir tren yerine daha lokal trenler tercih edilebilir. Aynı zamanda, konaklamaya çok daha fazla zaman ayrılabilir ve tek trenle ilerlemek yerine, farklı trenlerden ayrı ayrı biletler alınarak bu rota tamamlanabilir.

Trans-Sibirya hattı üzerinde en çok konaklama yapılan destinasyonlara baktığımızda, karşımıza İrkutsk, Kazan, Ekaterinburg (Yekaterinburg), Ulan Ude, Rostov, Yaroslavl, Perm ve Novosibirsk şehirleri çıkıyor. Gezginler veya yerel halk, bu yolculuk sırasında en çok bu şehirlerde konaklamayı tercih ediyor.

Trans Sibirya Ekspresi

Trans-Sibirya yolculuğunun ana rotasında sizleri UNESCO Tarih Mirası Listesi’ndeki birkaç destinasyon karşılıyor. Tabii ki ana rota dışında, Kiev’den, St. Petersburg’dan başlayan ve Moğolistan ya da Çin’de biten rotalar da mevcut. Bu rotalar, son dönemde turistler tarafından daha sık tercih ediliyor. Bunun sebebi olarak ise fiyatların daha uygun olması ve yol üstünde çok daha fazla yerleşim yeri olması gösterilebilir. Biz ana rotaya geri dönecek olursak, UNESCO’nun korumaya aldığı Baykal Gölü, Kazan Kremlin (Tarihi Kazan Kalesi) ve Moskova Kremlini, yolculuğun en önemli ziyaret noktaları arasında yer alıyor. Aynı zamanda, bu yolculukta dünyanın en önemli nehirlerinden olan Volga, Kama, Angara, Obi ve Selenga bizleri karşılıyor. Dünyanın doğa harikaları arasında yer alan bu nehirler, eşsiz bir manzara sunuyor. Bu yolculuktaki güzellikler, tabii ki de bunlarla sınırlı değil. Sibirya’nın tundra bitki örtüsüne sahip topraklarının uçsuz bucaksız görünümü ve sihirli atmosferi, resmen sizi kendisine çekiyor. Sibirya’ya ait bitkileri, hayvanları görmek ve keşfetmek de cabası. Ural Dağları ve muhteşem Rus bozkırları insanı kendinden geçiriyor olsa da, rota üzerindeki şehirlerdeki tarihi kalıntılar ve tarihi olaylar da bir o kadar dikkat çekici. Romanovlar’ın idam edildiği Ekaterinburg, Sibirya’nın Paris’i olarak ün yapan İrkutsk, Tataristan’ın başkenti Kazan ve Buryat Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Ulan Ude, bu yolculuğa tarihi bir doku katıyor. Yine, Sibirya topraklarında yer alan Habarovsk Yerel Araştırmalar Müzesi de bölgenin tarihi ve kültürü hakkında ilginç bilgiler veriyor.

Trans Sibirya Ekspresi

Son olarak yolculuğun maliyetine bakacak olursak, karşımıza çok fazla değişken çıkıyor. Tek bir bilet ile lüks bir yolculuk için ayırmanız gereken meblağ, günümüz şartlarında 7000 ila 10000 Euro arasında değişiyor. Bu fiyatların Türkiye şartları için oldukça yüksek olduğunu söylemek gerek. Her istasyon için ayrı bilet alınan turlarda ise fiyatları yola çıkmadan hesaplamak çok güç. Tren biletlerinin fiyatı belli olsa da, konaklama ve yeme içme masrafları belli olmadığı için, bu tarz bir yolcukta tahmini hesaplamalar yapmak gerekiyor. Bir de, yolculuk yapılacak trende seçilen yolculuk sınıfı da fiyatta büyük oranda değişikliklere yol açıyor. Örneğin, üçüncü sınıf bir kompartıman fiyatı 300 Euro iken, birinci sınıf için fiyat 1500’lere kadar çıkabiliyor.

25.02.2024
Yorumlar
Nerdenerede
NerdeneredeYönetici
25.02.2024 - 17:54
Trans-Sibirya Demiryolu, dünyanın en ünlü ve en uzun demiryolu rotalarından biridir. Moskova'dan başlayıp Rusya'nın doğusundaki Vladivostok kentine kadar uzanır. Bu muazzam rota, yaklaşık 9.289 kilometre (yaklaşık 5.772 mil) boyunca Rusya'nın geniş manzaralarını kat eder ve yolculuk yaklaşık 7 gün sürer. Trans-Sibirya Demiryolu, Rusya'nın farklı coğrafi ve kültürel yönlerini görmek isteyen gezginler için eşsiz bir fırsat sunar.

Trans-Sibirya Demiryolu'nun Öne Çıkan Özellikleri:

* Trans-Sibirya Demiryolu'nun inşası 1891'de başladı ve 1916'da tamamlandı. Rus İmparatorluğu'nun uzak bölgelerini birbirine bağlamak ve Uzak Doğu'ya erişimi kolaylaştırmak amacıyla yapılmıştır.

* Demiryolu, Avrupa Rusyası'ndan Sibirya'nın kalbi üzerinden Uzak Doğu'ya ve Pasifik Okyanusu kıyısına ulaşır. Yolculuk boyunca, Ural Dağları, Sibirya Taygası, Baykal Gölü gibi doğal harikaları ve İrkutsk, Novosibirsk gibi önemli şehirleri geçer.

* Trans-Sibirya Demiryolu, yolcularına Rusya'nın geniş ve çeşitli manzaralarını keşfetme imkanı sunar. Yolculuk sırasında yolcular, Rus kültürü ve misafirperverliği ile tanışma fırsatı bulur.

* Yolcular, bütçelerine ve tercihlerine göre farklı vagon seçenekleri arasından seçim yapabilirler. Lüks vagonlardan daha ekonomik seçeneklere kadar çeşitlilik gösterir.

* Trans-Sibirya güzergahının yanı sıra, Trans-Moğol (Moskova'dan Pekin'e Moğolistan üzerinden) ve Trans-Mancurya (Rusya'dan Çin'e, Vladivostok yerine Pekin'e ulaşan) gibi alternatif rotalar da bulunmaktadır. Bu rotalar, yolculara Asya'nın farklı bölgelerini keşfetme imkanı sunar.

Trans-Sibirya Demiryolu, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, yolculara unutulmaz manzaralar, kültürel zenginlik ve tarihi keşifler sunan bir maceradır. Bu yolculuk, genellikle "hayatınızda bir kez yapılması gereken" deneyimler listesinde yer alır ve dünya çapında birçok seyahat severin hayallerini süsler.
04.08.2022 - 14:30
Şahane bir yazı olmuş. Hiç aklımda yokken aklıma soktu. Bu hatta seyahat etmeyi düşünür oldum...
04.08.2022 - 16:26

Teşekkürler Ahmet Bey. Sibirya'nın doğal güzellikleri bozulmadan ve bu tur kıymetini yitirmeden bir an önce gitmek lazım, fırsatınız varsa kaçırmayın derim :)

04.08.2022 - 14:11
Şu yazıyı okuması bile beni hayallere daldırmaya yetti. Ah şu Euro bu kadar pahalı olmasa; gidilecek o kadar çok yer, yaşanacak o kadar çok deneyim var ki.
04.08.2022 - 16:28

Umarım bir gün ekonomi düzelir ve hepimiz istediğimiz yerlere gönlümüzce seyahat edebiliriz Pelin Hanım. İçeriği beğendiğiniz için ayrıca mutlu oldum :)

04.08.2022 - 14:03
Dünyada açık ara en fazla yapmak istediğim rotalardan birisi. Önümüzdeki 5 yıl içinde planlarıma dahil ettiğim bir rota. Dahası bunun gibi dünyada keyifli başka tren rotaları var. Önde gelenlere katılmak isterim. Belki bu rotaları da içeren bir paylaşım olabilir.
04.08.2022 - 14:34

Trans-Sibirya benim için ilk sırada geliyor olsa da kesinlikle çok keyifli, çok farklı tren rotaları var dünya üzerinde. Önerinizi dikkate alacağım. Umuyorum ki pek yakında diğer rotalar ile de bifikir'de buluşuruz.

İlgili İçerikler

Her ne kadar İstanbul’un tarihi mirası ve iş hayatı büyük oranda Avrupa yakası sınırları içinde olsa da, Anadolu yakasının da...

Çanakkale’ye bağlı Gökçeada, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük adası. Ege Denizi’nin masmavi sularında, binbir farklı doğal güzelliğe ve son derece...

Antalya’nın kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Demre, aynı zamanda kentin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla en ön...

Gönül rahatlığıyla “bir sanat şehri” olarak nitelendirebileceğimiz İstanbul, asırlardır yaratıcı ruhların buluşma noktası. Tarihi yapıları kadar sanat galerileriyle de dikkat...

İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının...

İstanbul’un her iki yakasında, kalabalık ve hızlı temposundan kaçmak isteyenlerin rahat bir nefes almasına olanak tanıyan, birbirinden büyüleyici yeşil alanlar...

İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine vakit geçiren herkesin bol miktarda gürültüye, kalabalığa ve strese maruz kaldığı bir gerçek. Gündelik...

İstanbul’un her köşesinde ayrı güzellikler saklı ama Avrupa yakasının kentin kalbi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu söylemek pek de...

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olmuş, hem doğal hem de tarihi güzelliklerle çevrelenmiş...

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi hakkını vererek yaşayan ve iki kıtayı birbirine bağlayan bir ülkenin tatil cenneti olmaması mümkün...

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...

Dünyanın turizm açısından en popüler şehirlerinden birisi olan İstanbul için, aylarca gezseniz bile bitiremeyeceğiniz kadar kalabalık bir keşif listesi oluşturmanız...

Çok uzun süredir sevdiklerimize sarılabileceğimiz yılbaşı günlerinin gelmesini bekliyoruz. Tekrar ailemizle ve arkadaşlarımız ile birlikte upuzun ve keyifli masalarda oturmayı...

Mimariye meyliniz olmasa bile, bu yükselen yapıları sevebilirsiniz. En etkileyici modern harikalardan bazıları da bulutları delip geçen ve sonsuza kadar...

Türkiye gibi muhteşem bir ülkenin maalesef halen gezemediğim 3-5 şehri kaldı. Hangilerini gezemediğimi yazarsam pozitif ayrımcılık olur diye çekindiğimden, şehirleri...

Bodrum, Türkiye'de özellikle yerli gezginler, seyahat severler için açık ara akla ilk gelen yerlerden birisi. "Halikarnas Balıkçısı" mahlası ile tanıdığımız...

Konya, Türkiye’de ve dünyada inanç turizminde en önemli destinasyonlardan biri ancak her şey bununla bitmiyor. Konya gezilecek yerler denilince aslında...

Cıvıl cıvıl atmosferi, üniversite gençliği, yemyeşil alanları ve Avrupai görünümü sayesinde Eskişehir; ülkemizin en popüler kentlerinden biri haline gelmiş durumda....

Ülkemizin her bir köşesinin birbirinden güzel bir tabiata sahip olduğunu biliyoruz ama yine de Türkiye'nin en turistik yerlerinden bir tanesi...

Tren seyahati, insanın aklında çağrıştırdığı nostalji hissiyle, demir yollarının çok orijinal rotalar izlemesi nedeniyle günümüzde hala oldukça popüler bir seyahat...

Urhai, Orhay, Erech, Arach, Edesse, Kaliruha, Ruha… Süryaniler, Helenler, Araplar ve nihayetinde Türklerin hüküm sürdüğü toprakların her toplulukla birlikte aldığı...

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü...

Batı Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kenti Bartın, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor....

Benzer İçerikler

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Ege Bölgesi’nin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi güzellikleri açısından ne kadar büyüleyici bir atmosfere sahip olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur....

Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde, hem şehir içerisinde hem de şehirlerarası ulaşımı sağlayan metro sistemleri 1800’lü yıllarından başından beri...