İstanbul gibi eşi benzeri olmayan bir şehirde, büyüleyici Boğaz manzaraları eşliğinde ayrıcalıklı ve unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşamaya ne dersiniz? Bu teklif size cazip geldiyse, doğru adres, Beyoğlu’nun Karaköy semtindeki Mürver Restaurant olabilir. Karaköy’ün en prestijli konaklama işletmelerinden biri olan Novotel İstanbul Bosphorus’un en üst katında bulunan restoran, 2017 yılından beri aynı noktada hizmet vermeye devam ediyor. Bu ayrıcalıklı konum sayesinde, Mürver Restaurant’ın geniş terasında İstanbul’un ve Boğaz’ın benzersiz silüetini en özel manzaralar eşliğinde takip edebiliyorsunuz. 2024 yılında Michelin Rehberi’nin seçkisine de giriş yapmayı başaran işletme, rehberde “canlı ve hayat dolu” bir mekan olarak tanımlanmış.
Mürver Restaurant’ı kendine has kılan en önemli özelliklerinden biri, açık mutfak konseptiyle ve bu mutfağın içinde yaz kış fark etmeksizin her daim yanan açık ateşiyle hizmet vermesi. Yöresel ürünler, ızgara lezzetler, farklı pişirme teknikleri, geleneksel reçeteler ve yenilikçi kombinasyonlar doğru şekilde bir araya getirildikten sonra bu ateşle buluşturuluyor. Keza, ateşin bu restoranın hikayesinin baş kahramanı olduğu da açıkça belirtilmiş. Mutfağın vazgeçilmez kaynağının deniz, malzemesinin de toprak olduğu vurgulanıyor. Kısacası, Mürver Restaurant ilhamını doğadan ve içinde yaşadığımız bu bereketli coğrafyadan alıyor.
Mürver Restaurant’ın mutfağı, 2021 yılından beri Şef Mevlüt Özkaya’ya emanet. Michelin Rehberi’nde Michelin Genç Şef ödülüne de layık görülmüş olan 1988 doğumlu Özkaya, mutfakta hakikaten harikalar yaratıyor. Mürver’in şarap kavında yaklaşık 400 farklı yerli ve yabancı şarap seçeneği bulabiliyorsunuz. Bunların her biri şarap direktörü Gürkan Özkan tarafından titizlikle seçiliyor. Restoranın menüsü zaman zaman değiştirilse de açıldığı günden bu yana spesiyali haline gelmiş bazı imza tabaklar hep yerini koruyor. Bunlar arasında külde ahtapotu, Trakya kıvırcığı ve dondurmalı yanık sütlacı ilk sıralara yazabiliriz.