Günümüzde İstanbul’un en ünlü ve köklü kebap restoranlarından biri olan Hamdi Restaurant, yarım asırdan uzun sürelik bir tarihçeyi ardında bırakmış durumda. 2024 yılında Fatih’in Eminönü semti, Şişli’nin 19 Mayıs Mahallesi ve Beyoğlu’nun Pera bölgesinde olmak üzere üç farklı şubesiyle hizmet veriyor. Şubelerin tamamı ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor ama özellikle nefis manzaralara karşı konumlandırılmış Eminönü ve Pera şubeleri daha da popüler. Her iki bölge de kentin en turistik durakları arasında yer aldığı için, Hamdi Restaurant sık sık yabancı turistleri de ağırlıyor.
Hamdi Restaurant’ın yolculuğu, Şanlıurfa Birecikli Hamdi Arpacı’nın 1960’lı yılların sonlarında İstanbul’a göçmesiyle başlamış. Burada mesleğine ilk olarak Eminönü Yeni Camii’nin yanındaki otoparkın köşesinde açtığı seyyar tezgahıyla başlayan Arpacı, yaklaşık yedi yıl boyunca bölge esnafına birbirinden leziz et ve kebap seçenekleri sunmuş. Kebapların lezzeti kulaktan kulağa yayıldıkça tezgahın önündeki kuyruk da uzamış. Böylece Hamdi Usta, tezgahını kurduğu otoparkın köşesine Hamdi Et Lokantası’nı açmış.
Tam 18 yıl boyunca aynı noktada ziyaretçilerini ağırlayan Hamdi Et Lokantası, kısa süre içinde kentin Güneydoğu mutfağı konusunda uzmanlaşmış en gözde restoranlarından biri olmuş. Kebapların orijinal reçetelerine ve otantik özelliklerine sadık kalan işletme zamanla, içinde bulunduğu binanın diğer katlarına da yayılmış. Keza bugün de 5 katlı mekanında hizmet veriyor. Artık müşterileri yalnızca bölge esnafından değil, beyaz yaka çalışanlardan turist kafilelerine uzanan çok geniş bir kitleden oluşuyor.
320 kişi kapasiteli Eminönü şubesiyle ziyaretçilerine Boğaz, Galata, Sultanahmet ve Eminönü manzaraları sunan Hamdi Restaurant, nefis mezeler, ara sıcaklar, kebapların başrolde olduğu ana yemek seçenekleri ve tatlılar konusunda oldukça iddialı. Siz de bu şahane lezzetlerin tadını Boğaz manzarası eşliğinde çıkarmak isterseniz Eminönü şubesinin konuğu olabilirsiniz.
60’lı yıllarda Urfa’dan İstanbul’a gelen Hamdi Bey’in açtığı ufak bir kebapçı dükkanıyla başlayan Hamdi Restoran, bugün hem yerli hem yabancı ziyaretçilerle dolup taşan, üç şubeli popüler bir zincir olarak karşımıza çıkıyor. Eminönü’nde eski otobüs duraklarının arkasında kalan tarihi bir binada yer alıyor. Mekân hafta içi bile dolu ve size tavsiyem, muhakkak rezervasyon yaptırıp en üst katta yer ayırtmanız. Çünkü bu restoranın kebapları ve baklavası meşhur olsa da bana göre esprisi Galata Kulesi’nden Sultanahmet Camii’ne uzanan Boğaz manzarası.
Turistler mekâna büyük rağbet gösteriyor. Bu da turist döneminde günde ortalama 10 turistin çektiği fotoğrafların arka planında olacaksınız demek ama rahatsız edici bir durum yok. Yerliler mekânı genellikle rakı, kebap ve manzara üçlüsü için tercih ediyor ve hiç de haksız değiller. Yazın terasta manzaranın güzelliğiyle tek kadehte üç kadeh etkisi yakalamanız mümkün. Hamdi Restoran’a birkaç kez gittim ve servisin biraz yavaş olduğunu bilin isterim ama hey, manzaranın tadını çıkarmak için güzel fırsat. Menü kebap ve meze ağırlıklı. Fıstıklı kebap, lahmacun, terbiyeli kuzu şiş ve Hamdi Special’i muhakkak deneyin derim.
Hemen yakınlarda bulunan İş Bankası Müzesi, Mısır Çarşısı ve Yeni Cami ile keyifli bir gündüz programının ardından günü Boğaz’a nazır bir terasta tamamlamak isterseniz, Hamdi Restoran güzel bir seçim olabilir.