Edirne’nin Merkez ilçesi sınırlarındaki Sarayiçi semtinde bulunan Kırkpınar Er Meydanı, uzun yıllardan beri geleneksel Türk sporlarının en önde gelen branşlarından biri olan yağlı güreş müsabakalarına ev sahipliği yapıyor. Her yıl haziran sonu ile temmuz başı arasında düzenlenen müsabakalar, pehlivanların üç gün boyunca devam eden mücadelelerine sahne oluyor. Müsabakalar sırasında düzenlenen Kırkpınar Festivali, halkın da yoğun ilgi gösterdiği çeşitli etkinliklere de tanıklık ediyor. Her yıl müsabakalar sonucunda farklı kategorilerin birincileri, ikincileri ve üçüncüleri belirleniyor. Şampiyon olan güreşçimiz ise başpehlivan unvanını kazanıyor. Üç yıl üst üste başpehlivan unvanı kazanan güreşçiler, altın kemerle ödüllendiriliyor.
Kırkpınar yağlı güreşleri, tarihçesi asırlar öncesine dayanan bir gelenek. Bu geleneğin nasıl ortaya çıktığına ilişkin farklı rivayetler kulaktan kulağa dolaşıyor. Bunlardan en yaygın olanı ve kabul göreni ise şöyle: Rivayete göre, Orhan Gazi 1354 yılında oğlu Süleyman Paşa’yı Rumeli’ni almak üzere sefere yollar. Süleyman Paşa askerleriyle birlikte karşı kıyıya çıkar. Kıyıya çıkan ilk grup, Kırklar unvanıyla anılan ve akıncılara dahil olan öncü birliktir. Türk ve İslam tarihinde kırk sayısı kutsal bir değer taşıdığı için, Süleyman Paşa da öncü birliklerini kırkar kişiden oluşacak şekilde seçmiştir.
Domuz Hisarı olarak da adlandırılan Bizans Kalesi’ni ele geçiren Kırklar, ilerleyen süreçte bu bölgeyi sonradan gelen askerlere devreder ve farklı yönlere dağılırlar. Bu süreçte mola verdikleri bir anda, birbirleriyle güreş tutmaya başlarlar. Kırklar’dan olan iki kardeş, saatlerce güreşseler de bir türlü birbirlerini yenmeyi başaramaz. İlerleyen süreçte Hıdırellez zamanında yeniden güreşirler, ancak yine birbirlerini yenemeyince bitap düşer ve hayatlarını kaybederler.
İki pehlivan güreşçi, yaşamlarını yitirdikleri yerde bulunan incir ağacının altına defnedilir. Sonraları, arkadaşları bu ağacın yanına gittiklerinde mezarların olması gereken yerde gür akan bir pınar görürler. Böylece iki pehlivanın ermiş olduğuna karar verilir ve bölgenin adı Kırıklar Pınarı olarak kalır. Kırıklar Pınarı da zaman içinde Kırkpınar olarak değişir. I. Murat’ın Edirne’yi fethinin ardından gelenekselleşen güreş müsabakaları, asırlardan beri kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturuyor.