İstanbul sınırları içinde olduğu halde metropol kalabalığından ve stresinden uzak bir huzur köşesi arıyorsanız, rotanızı Adalar’a çevirmenin vakti gelmiş olabilir. Bize sorarsanız Heybeliada, Kınalıada ve Burgazada da birbirinden eşsiz keşif destinasyonları oluşturuyor. Ancak hem yüzölçümü hem de mekan çeşitliliği bakımından en cazip adres, Büyükada. Ortalama bir saatlik bir vapur yolculuğu neticesinde ulaşabileceğiniz Büyükada, gözde otelleri ve seçkin yeme içme mekanlarıyla sizi kent olanaklarından da asla mahrum bırakmayan bir yerleşim yeri. Doğal güzellikleri, tarihi evleri, bisiklet turu yaparak keşfedebileceğiniz dar sokakları, gün batımı manzaraları ve keyifli plajlarıyla dört dörtlük bir atmosfer sunuyor.
Büyükada bir ada olmasına rağmen, aslında burada deniz ve orman manzarasını bir arada görmenize olanak tanıyan mekanların sayısı pek de fazla değil. Bir de adanın özellikle tatil ve hafta sonu günlerinde epey kalabalık bir atmosfere kavuşabildiğini kabul etmek gerek. İşte, hem eşsiz manzaraları gören hem de adanın görece daha sakin tarafında kalan bir restoran arıyorsanız, doğru adres Lunapark Restaurant & Cafe olabilir. Nizam Mahallesi’nde ve yemyeşil bir atmosferin içinde yer alan işletme, yıllardır Büyükada’nın en gözde restoranlarından biri olarak yoluna devam ediyor.
Kafe ve restoran olarak iki farklı bölüme ayrılmış olan Lunapark Restaurant & Cafe, yalnızca yaz aylarında değil, yılın tamamında hizmete açık. Yaz aylarında manzaralı terasta oturmak çok keyifli. Ancak kış aylarında da kapalı salon boydan boya camlarla çevrelendiği için manzaradan mahrum kalmıyorsunuz. İşin içine bir de salondaki şöminenin çıtırtıları girince, ortaya harika bir ambiyans çıkıyor. Grup yemekleri ve özel gün organizasyonları için de uygun bir mekan seçeneği olan Lunapark’ta kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğün için birbirinden cazip lezzet seçenekleri sunuluyor. Kahvaltı serpme ya da tek kişilik tabak şeklinde servis edilebiliyor.