nerdeneredenerdenerede

Lapseki

Çanakkale
Lapseki

Çanakkale’nin Anadolu yakası üzerinde yer alan ilçelerinden biri olan Lapseki’nin tarihçesi M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzanıyor. Antik çağda Pityausa ismiyle anılan, ancak daha sonra Lampsakos ismini alan bölgenin Foçalılar tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Lapseki isminin nasıl ortaya çıktığına ilişkin ise iki farklı rivayet söz konusu: Bunlardan ilki, bu bölgede yaşayan ve Bebrykoslar olarak adlandırılan halkın Foçalı göçmenlerin saldırısından Kral Mandrom’un kızı Lampseke tarafından kurtarıldığını öne sürüyor. Rivayete göre göçmenler bu olaydan sonra Lampseke’yi tanrıça belleyip Pityausa kentine de onun ismini vermişler. İkinci rivayet ise Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde geçiyor. Evliya Çelebi eserinde deniz kenarından uzak olan bu sekinin üzerindeki ormanın incir ağaçlarıyla dolu olduğunu, Türkler incire “löp” dediği için de bölgenin isminin Löpseki’den Lapseki’ye evrildiğini yazıyor.

Lapseki, Çanakkale Boğazı’nın kilit noktalarından birinde yer alması sebebiyle tarih boyunca hep stratejik açıdan önem taşımış. Bu sebeple büyük göçlere ve işgallere de maruz kalmış. Pers, Yunan ve Roma imparatorluklarını ağırlayan bölge, Bizans döneminde Gelibolu’nun liman ve ticaret açısından daha ön plana çıkması sebebiyle önemini yitirmiş. Keza günümüzde Lapseki’de yapılan araştırmalarda elde edilen bulguların büyük bir bölümü de Roma dönemine dayanıyor.

Lapseki, Çanakkale Savaşları boyunca idari lojistik merkez olma görevini üstlenmiş. Çardak Köyü’nde bir Harp Hastanesi kurulurken, Gelibolu’da bulunan cephane ve erzak depoları da bu bölgeye aktarılmış. Ayrıca, yine Gelibolu’daki Ordu Menzil Müfettişliği de ilçeye taşınmış. 22 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline giren Lapseki, 25 Eylül 2922 tarihinde İngiliz müfrezesini geri püskürtmeyi başarmış. Bu sebeple her yıl 25 Eylül’de Lapseki’nin kurtuluşu kutlanıyor.

İlgili İçerikler

Her ne kadar İstanbul’un tarihi mirası ve iş hayatı büyük oranda Avrupa yakası sınırları içinde olsa da, Anadolu yakasının da...

Keşfetmekle bitiremeyeceğiniz kadar çok sayıda tarihi değeri ve doğal güzelliği bir arada görmek için ziyaret edebileceğiniz en ideal şehirlerimizden biri...

Çanakkale’ye bağlı Gökçeada, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük adası. Ege Denizi’nin masmavi sularında, binbir farklı doğal güzelliğe ve son derece...

Antalya’nın kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Demre, aynı zamanda kentin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla en ön...

Gönül rahatlığıyla “bir sanat şehri” olarak nitelendirebileceğimiz İstanbul, asırlardır yaratıcı ruhların buluşma noktası. Tarihi yapıları kadar sanat galerileriyle de dikkat...

İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının...

İstanbul’un her iki yakasında, kalabalık ve hızlı temposundan kaçmak isteyenlerin rahat bir nefes almasına olanak tanıyan, birbirinden büyüleyici yeşil alanlar...

İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine vakit geçiren herkesin bol miktarda gürültüye, kalabalığa ve strese maruz kaldığı bir gerçek. Gündelik...

İstanbul’un her köşesinde ayrı güzellikler saklı ama Avrupa yakasının kentin kalbi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu söylemek pek de...

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olmuş, hem doğal hem de tarihi güzelliklerle çevrelenmiş...

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi hakkını vererek yaşayan ve iki kıtayı birbirine bağlayan bir ülkenin tatil cenneti olmaması mümkün...

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...

Dünyanın turizm açısından en popüler şehirlerinden birisi olan İstanbul için, aylarca gezseniz bile bitiremeyeceğiniz kadar kalabalık bir keşif listesi oluşturmanız...

Çok uzun süredir sevdiklerimize sarılabileceğimiz yılbaşı günlerinin gelmesini bekliyoruz. Tekrar ailemizle ve arkadaşlarımız ile birlikte upuzun ve keyifli masalarda oturmayı...

Mimariye meyliniz olmasa bile, bu yükselen yapıları sevebilirsiniz. En etkileyici modern harikalardan bazıları da bulutları delip geçen ve sonsuza kadar...

Türkiye gibi muhteşem bir ülkenin maalesef halen gezemediğim 3-5 şehri kaldı. Hangilerini gezemediğimi yazarsam pozitif ayrımcılık olur diye çekindiğimden, şehirleri...

Bodrum, Türkiye'de özellikle yerli gezginler, seyahat severler için açık ara akla ilk gelen yerlerden birisi. "Halikarnas Balıkçısı" mahlası ile tanıdığımız...

Konya, Türkiye’de ve dünyada inanç turizminde en önemli destinasyonlardan biri ancak her şey bununla bitmiyor. Konya gezilecek yerler denilince aslında...

Cıvıl cıvıl atmosferi, üniversite gençliği, yemyeşil alanları ve Avrupai görünümü sayesinde Eskişehir; ülkemizin en popüler kentlerinden biri haline gelmiş durumda....

Ülkemizin her bir köşesinin birbirinden güzel bir tabiata sahip olduğunu biliyoruz ama yine de Türkiye'nin en turistik yerlerinden bir tanesi...

Urhai, Orhay, Erech, Arach, Edesse, Kaliruha, Ruha… Süryaniler, Helenler, Araplar ve nihayetinde Türklerin hüküm sürdüğü toprakların her toplulukla birlikte aldığı...

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü...

Batı Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kenti Bartın, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor....

9,0

(1)

Benzer Şeyler
Bozcaada Müzesi

Bozcaada’nın Rum Mahallesi olarak da anılan Alaybey Mahallesi’nde konumlanan Bozcaada Müzesi, son derece derin bir...

Bozcaada Kalesi

Kuzey Ege’nin en büyüleyici ve popüler duraklarından biri olan Bozcaada, içinde yüzyıllar boyu varlığını koruyabilmiş...

Bozcaada Rum Mahallesi

Asırlar boyu Türkleri ve Rumları aynı çatı altında buluşturmuş olan Bozcaada’nın merkezi, iki farklı mahalleyi...