İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı olan ve ilçenin Boğaz hattının kuzey ucunda yer alan Rumelifeneri, eski bir balıkçı köyü. Tarihi Rumeli Feneri ile Rumeli Feneri Kalesi de bu köyün sınırları içinde bulunuyor. Rumelifeneri günümüzde de tarihi ve turistik açıdan oldukça popüler bir rota alternatifi. Çünkü burada hâlen kentin kalabalık atmosferinden uzaklaşmak, sahil kasabası ruhunun tadını çıkarmak, taptaze balıkların ya da mükellef bir kahvaltının tadına varmak, biraz kafa dinleyip stres atmak mümkün. İstanbul Boğazı ile Karadeniz’in kesişim noktasını oluşturan bu şirin köyde, halkın önemli bir bölümü hâlen geçimini balıkçılık üzerinden sağladığı için çok sayıda balık restoranı da bulunuyor. Söz konusu işletmelerin birçoğunda hem kahvaltı hem de balık seçenekleri mevcut. Menekşe Bahçesi de bu iki konsepti aynı menüde bir araya getirmiş durumda.
Menekşe Bahçesi, işletme sahiplerine ait olan yaklaşık bir asırlık bahçesine kurulmuş. Sekiz yıldan uzun süredir hizmet veren restoran, hâlen bir aile işletmesi statüsünde. Karadeniz mutfağının ve köy kahvaltısının nefis lezzetlerini sunan mekanda muhlama, hamsi koli ve mısır ekmeği gibi Karadeniz mutfağı spesiyalleri sunuluyor. Köyün İskele Caddesi üzerinde yer alan işletmenin en cazip özelliklerinden biri, denize komşu olması. Bu sayede burada vakit geçirirken bir yandan deniz havasının ve Boğaz manzaralarının da keyfini çıkarabiliyorsunuz.
Menekşe Bahçesi’nde haftanın her günü köy kahvaltısı etmeniz mümkün. Buna ek olarak, yalnızca hafta sonları açık büfe kahvaltı hizmeti de sunuluyor. Eğer tercihiniz kahvaltı yerine balık ve deniz ürünü çeşitlerinden yana ise kalamar, karides güveç, hamsi tava, tekir ve benzeri alternatifleri seçebiliyorsunuz. Balık, meze ve ara sıcak çeşitleri taptaze servis edilebilmeleri için mevsimine bağlı olarak belirleniyor. Restoranda içki servisi yapılmıyor.