Murat Nehri ya da Murat Suyu, Fırat Nehri’nin iki kolundan uzun olanı olarak tanımlanıyor. Her ne kadar Fırat’ın kolu olsa da ülkemizin en büyük ve en uzun akarsuları arasında yer alıyor. Murat Nehri’nin toplam uzunluğu 722 kilometre civarında ve nehir devasa bir havzaya yayılıyor. Nehrin bittiği yerde başlayan ve ülkemizden doğan en uzun akarsulardan olan Fırat Nehri ise Suriye ve Irak’tan geçtikten sonra Basra Körfezi’nden diğer bir dev akarsu olan Dicle ile birleşerek denize dökülüyor. Murat Nehri Fırat’ın Basra Körfezi’ne kadar kuvvetli şekilde ulaşmasını sağlayan en büyük destekleyici kol olarak da biliniyor.
Murat Nehri, Van Gölü’nün kuzeyinde, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde doğuyor. Buradaki Tendürek Dağları’ndan kaynak sularını alan Muratbaşı ve Aladağ çaylarının birleşmesiyle oluşuyor. Ağrı’dan batı yönüne doğru ilerleyen Murat Nehri Erzincan, Tunceli, Muş, Bingöl, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ve Gaziantep il sınırlarından geçiyor. Murat Nehri özellikle Ağrı, Erzincan, Tunceli, Elazığ ve Muş kentlerinde birçok irili ufaklı dere tarafından besleniyor. Murat Nehri’nin devasa bir nehir olması ve debisinin yüksek olması nedeniyle üzerinde hidroelektrik santralleri bulunuyor. Bu santraller bölgenin elektrik ihtiyacının karşılanmasında önemli bir yer tutuyor.
Murat Nehri antik çağlardan beri bilinen ve tanınan akarsular arasında yer alıyor. İlk kez Yeni Asur İmparatorluğu kayıtlarında bahsedilen Murat Nehri’nin o çağlardaki ismi “Arşania” olarak biliniyor. Roma döneminde “Arsanias” olarak isimlendirilen Murat Nehri’nin ismi sonraki dönemde ise Ermeni kaynaklarında “Aratsani” olarak geçiyor. “Aratsani” kelimesi Ermenicede “beyaz ve parlak” anlamı taşıyor.