Bursa kebabı, nam-ı diğer iskender kebap, Bursa’dan çıkmış olsa da günümüzde tüm ülkede yaygın olarak tüketilen ve çok sevilen bir yemek. Hatta ününün ülke dışına taştığını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Bursa kebabı ile iskender kebap aslında aynı lezzeti ifade ediyor. Ancak iskender sözcüğünün patenti, bu lezzetin mucidi olan İskenderoğlu ailesine ait. Bursa kebabı dendiğinde de kentte akla ilk gelen adreslerden biri, Uludağ Kebapçısı.
Uludağ Kebapçısı 1964 yılında Osmangazi ilçesindeki Eski Garaj’da, Cemal ve Cemil Çalışır kardeşler tarafından kurulmuş. Bu sebeple hâlen onların ismiyle de anılıyor. Dönemin Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in de desteğiyle kurulan ilk dükkan, bugün hâlen ayakta. Ancak artık Uludağ Kebapçısı’nın bünyesine Osmangazi ilçesindeki Kent Meydanı AVM’deki ve İstanbul’un Ataşehir ilçesindeki Baydar İş Merkezi’ndeki şubeler de eklenmiş. Cemal ve Cemil ustaların hayatını kaybetmesinin ardından, Uludağ Kebapçısı’nın yönetimi onların ailelerine geçmiş. İşletmeciler, restoranın Bursa ve İstanbul dışındaki hiçbir şehirde şubesinin olmadığını, Etiler Uludağ Kebapçısı ve İstinye Uludağ Kebapçısı gibi restoranların da kendileriyle hiçbir alakası bulunmadığını önemle belirtiyor. Nitekim, isimlerini kullanan firmalarla hukuki mücadeleleri de 2024 yılında hâlen devam ediyor.
Uludağ Kebapçısı, 1964 yılından beri aynı reçeteyi kullanan bir işletme. Keza menüde yalnızca Bursa kebabı ve meşrubatlar var. Tüm şubelerde park ve vale hizmeti sunuluyor. Menüde sadece tek bir lezzet olmasına rağmen işlerinde o kadar başarılılar ki, üç şubeden herhangi birinin önünde kuyruk görmemek neredeyse olanaksız. Keza rezervasyon da kabul edilmediği için, özellikle Bursa’daki şubelerin kuyruğuna çok aç değilken girmekte fayda var. Ancak karşılaşacağınız lezzetin, beklemenize değeceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.