Beykoz Korusu, İstanbul’un Boğaz kıyısındaki Beykoz ilçesinde yer alan güzeller güzeli bir bölge. Hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeken koru, 27,9 hektarlık bir alanı kapsıyor. Beykoz Merkez Mahallesi ile Paşabahçe arasında uzanıyor. Hatta Boğaz’ın yamaçlarından başlayıp Riva’ya kadar gidiyor. Haliyle buradan manzara müthiş. Geçmişte bu topraklar, Osmanlı döneminde Mısır Hıdivi olarak görev yapmış Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın yakın adamlarından olan Abraham Paşa’ya aitmiş. Bu sebeple de hâlen bazı kaynaklarda Abraham Paşa Korusu olarak geçiyor.
Beykoz Korusu’nun tarihçesi, Abraham Paşa’nın Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz ile olan dostluğuna dayanıyor. Bir rivayete göre, Abraham Paşa bu geniş araziyi tavladaki galibiyeti sayesinde kazanmıştır. Abraham Paşa’nın mülkiyetinde olduğu dönemde, bölgede Fransız bahçe uzmanları kapsamlı düzenlemeler yapmış. Egzotik bitkiler ve ağaçlarla donatılan alana köşkler, kuşhaneler, yapay mağaralar ve havuzlar da inşa edilmiş. O dönemde dikilen bitkiler, bugünkü Beykoz’un doğal dokusunu oluşturmak açısından da önemli bir rol oynamış.
Tarihi boyunca çeşitli değişikliklere uğrayan Beykoz Korusu’nun mülkiyeti, Sultan II. Abdülhamit döneminde devlet hazinesine geçmiş. Bu dönemde yalnızca bir kısmı halkın kullanımına açılmış ve Paşabahçe Koyu’na bakan bölüm “Hürriyet Bahçesi” adıyla düzenlenmiş. Korudaki tarihi yapıların birçoğu, ne yazık ki 1937 yılında çıkan yangınla yok olmuş. Ancak burada günümüzde de çok etkileyici bir atmosfer hakim.
Günümüzde mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Beykoz Korusu’nun tamamı halkın ziyaretine açık. İçinde iki otopark, kır kahveleri, restoran, spor alanları, çocuk parkı, yürüyüş ve bisiklet yolları, süs havuzları ve yapay çağlayanlar gibi birçok farklı bölüm bulunuyor. Eşsiz Boğaz manzaraları ve asırlık anıt ağaçları ile adeta bir huzur durağı. Kentin stresinden ve gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için, dört dörtlük bir kaçış noktası oluşturuyor.
Beykoz Korusu’nda sekoya, kırmızı yapraklı karaağaç ve Japon saforası gibi nadir ağaç türlerini görebiliyorsunuz. Korunun önemli bir bölümü de meşe, çınar, ıhlamur ve akasya gibi daha yaygın görülen ağaç türleri ile bezeli. Yapay göletler, şelaleler ve kaya oluşumlarıyla zenginleştirilmiş olan parkta harika fotoğraf kareleri yakalamak mümkün. Burada İBB’ye bağlı hizmet veren Beykoz Koru Sosyal Tesisi’nde de yeme içme ve etkinlik mekanları bulunuyor.