İstanbul’dan Ağva’ya doğru giderken, Şile’nin merkezini geçtikten sonra biraz daha ilerlediğinizde karşınıza Kabakoz ve daha sonrasında da Kandıra tabelası çıkıyor. Kandıra tabelasından sola doğru kıvrıldığınızda ise kısa süre sonra Akçakese Köyü’yle karşılaşıyorsunuz. Yemyeşil çayırlarıyla ve temiz plajıyla ünlü olan bu küçük ve sevimli köy, İstanbul sınırlarından çıkmadan biraz kafa dinlemek ve keyifli bir ortamda vakit geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyon seçeneği. Konaklama ve günübirlik vakit geçirme senaryolarında uygun fiyatlar sunması da Akçakese Köyü’nü daha cazip bir rota haline getiriyor. Elbette yalnızca İstanbul sakinleri değil, civar illerde yaşayanlar da biraz kafa dinlemek için bu köyü sık sık ziyaret edebiliyor.
Gelelim, Akçakese Köyü’nü bu kadar ünlü ve popüler yapan temel unsurlardan biri olan plajına: Uzunluğu yaklaşık bir kilometre olan Akçakese Plajı’na araçla gitmek mümkün değil. Ancak sahilin girişinde araçtan inebiliyor ve kısa bir mesafe boyunca yürüyerek plaja ulaşıyorsunuz. Bu sayede plajın kendine has sakin ve temiz atmosferi de bozulmuyor. Akçakese Plajı’nda bulunan tesisin işletmesi, Şile Belediyesi tarafından özel bir şirkete ihale edilmiş. Tesisten yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor, tuvalet ve duş gibi olanakları kullanabiliyorsunuz. Arzu ederseniz şezlong ve şemsiye kiralamanız da mümkün. Plaj özel bir şirkete ihale edildiği için girişte ücret ödenmesi gerekiyor. Ayrıca, Akçakese Plajı’nda çadırla kamp da yapılabiliyor. Son olarak, denizin genellikle bu bölgede biraz dalgalı olduğunu da vurgulayalım.