İzmir’in turistik açıdan en popüler duraklarından biri olan Kızlarağası Hanı, aynı zamanda kentin en iyi şekilde korunmuş hanlarının başında geliyor. Konak ilçesinde yer alan Kemeraltı çarşısının içinde bulunan bu tarihi han, hem III. Ahmed’in hem de I. Mahmut’un Dârüssaade ağalığını yapmış olan Hacı Beşir Ağa tarafından inşa ettirilmiş. 1744 yılında inşa edilen Kızlarağası Hanı; anıtsal bir özelliğe sahip olmasının yanı sıra, mimari açıdan da son derece özgün bir tasarıma sahip. Han, kentin en büyük camisi olan Hisar Camisi’nin oldukça yakınında yer alıyor. Aslında bu görkemli yapı, zamanında deniz kenarına inşa edilmiş. Ancak zamanla deniz doldurulduğu için, günümüzde sahilden birkaç yüz metre uzakta kalıyor.
1745 yılında heyelan, 1778 yılında da deprem nedeniyle hasar alan ve kapsamlı onarım çalışmalarından geçirilen Kızlarağası Hanı, çarşılı ve avlulu hanlar düzenine sahip. 4000 metrekarelik bir alana yayılan iki katlı yapı, yaklaşık 600 metrekarelik bir avluya da ev sahipliği yapıyor. Geçmişte avluda bulunan iki katlı mescit, günümüzde işlevini yitirmiş durumda. Avlunun zemin katı kahve ocağı olarak kullanılıyor, üst katta ise dükkanlar yer alıyor. Kızlarağası Hanı, geçmişte İzmir ticaretinin en önemli duraklarından biri olma görevini üstlenmiş. 1988-1993 yılları arasında ise turistik amaçla restorasyon çalışmasından geçirilerek yeni bir işlev kazanmış. Bu tarihten bu yana, Kızlarağası Hanı’nda geleneksel el sanatları, deri ve gümüş ürünleri; halı, kilim, kıyafet ve hediyelik eşya gibi birçok ürün satılıyor. Son derece otantik ve mistik bir atmosfere sahip olan Kızlarağası’nda, İzmir’e özgü bir lezzet olan fincanda pişen Türk kahvesi servisi yapan birçok kafe de mevcut.