Yaz tatili hayallerini kuranların radarına er ya da geç mutlaka giren Çeşme, uzun yıllardır ülkemizin en gözde tatil merkezlerinden biri. Yüksek fiyatlı yeme içme ve konaklama işletmeleri ile kalabalığı sebebiyle hakkında sık sık şikayetler edilse de, ne yapıp ediyor, yine Çeşme’den vazgeçemiyoruz. Ancak Çeşme’nin o iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık atmosferi, farklı beldelerine ve köylerine doğru ilerlediğinizde biraz dağılıyor. Başka bir deyişle, doğru rotayı çizdiğiniz takdirde daha nitelikli, izole ve keyifli vakit geçirebileceğiniz adresleri de bulabiliyorsunuz. Bugün sizlere bu adreslerden birinden, Çeşme’nin Ovacık beldesinden söz etmek istiyoruz.
Ovacık yıllardır geniş tarım arazilerine ve bereketli üzüm bağlarına ev sahipliği yapıyor. Ancak aslında yakın geçmişe kadar ismini Çeşmeliler dışında pek kimsenin bilmediği, kendi halinde ve sakin bir yerleşim yeriydi. Ne zaman ki Boheme Beach ve Before Sunset Beach yan yana konumlandı ve ziyaretçilerine kapılarını açtı, işte o zaman işler değişti. Ovacık her yaz sezonunda biraz daha fazla kişinin dikkatini çekmeye başladı ve günümüzde Çeşme’nin Toskana’sı olarak bile nitelendiriliyor.
Toskana’ya benzetilmesinin başlıca sebepleri, üzüm bağları ve taş evlerin sıralandığı dar sokakları. Ovacık’ta ünlü beach club’lar ve fine dining konseptli restoranlar var ama buna rağmen o sakin ve huzurlu atmosferinden pek de bir şey kaybetmedi. Ancak Ovacık’ı baştan sona keşfetmek için altınızda aracınız olmasında yarar var. Çünkü beldede yollar genellikle biraz bozuk, mekanlar arası mesafeler uzak ve toplu taşıma olanakları da kısıtlı.
Her yıl eylül ayında Ovacık Tarım ve Sakız Koyunu Festivali’ne ev sahipliği yapan belde, yerel ürünlerine ve kültürüne gönülden sahip çıkıyor. Yolu Ovacık’a düşenlerin, Ovacık mutfağının nefis lezzetlerini de gözden kaçırmamasını öneririz.