Gökova’da yer alan ve iki tarafı sık ağaçlarla çevrili olan Aşıklar Yolu, diğer adıyla Sevgi Yolu, bölgenin en turistik duraklarından biri. Hem doğal güzellikleriyle hem de taşıdığı anlam ve hikayesiyle ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Akçapınar’a doğru uzanan yaklaşık 3 kilometrelik bir güzergah üzerinde yer alan Aşıklar Yolu’nda, esasen tropikal iklime özgü olan okaliptüs ağaçlarının sıralanıyor. Bu ağaçların yıllar önce buraya dikilmiş olmasının da çok anlamlı ve ilginç bir öyküsü var.
1938 yılında Gökova Ovası’ndaki bataklıklar, sivrisinekler yüzünden büyük bir sıtma salgını riskini doğurmuş. O dönemde, köy muhtarı olan Mehmet Gökovalı da bu salgınla mücadele etmek için bir çözüm aramaya başlamış. Köy halkı çaresizce Muğla Valisi Recai Güreli’nin kapısını çalmış ve bataklığın bir şekilde kurutulması için bir çözüm aradıklarını belirtmişler. Vali uzun süren araştırmaların ardından, Avustralya’dan buraya okaliptüs fidanları getirilebileceğini ve dikilebileceğini söylemiş. Bölgenin tanınmış siması, doğa tutkunu ve usta edebiyatçı Halikarnas Balıkçısı, yani Cevat Şakir Kabaağaçlı da tam bu noktada devreye girmiş. Yüzlerce okaliptüs fidanını Avustralya’dan bizzat getirtmiş ve imece usulü dikilen okaliptüs fidanları bataklığın zamanla kurumasını sağlamış.
Bugün, Aşıklar Yolu’ndan geçtiğinizde, bu ağaçların sadece doğanın bir parçası olmadığını, aynı zamanda bölge insanının hayatta kalma mücadelesinin bir simgesi olduğunu hissedebilirsiniz. Gökova’yı sıtma salgınından kurtarmış olan görkemli ağaçlar, fotoğraf tutkunları için de harika bir ortam oluşturuyor. Aşıklar Yolu, hem Halikarnas Balıkçısı’na hem de köylülerin ortak çabalarına bir saygı duruşu niteliğinde. Yolun sonunda yer alan Akçapınar Köyü de doğal güzellikleriyle mutlaka keşfedilmesi gereken bir destinasyon.