Gümüşhane'nin batısında yer alan Torul ilçesinin turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarının başında, Torul Kalesi ve kalenin ev sahipliği yaptığı cam seyir terası geliyor. Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde yer alan tarihi kale, yüzlerce yıllık geçmişiyle şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olma unvanına sahip. Ancak özellikle buraya inşa edilen cam teras sayesinde, kaleyi ziyaret eden turistlerin sayısı son yıllarda ciddi oranda yükselmiş durumda.
Tarihi ticaret yolu üzerinde stratejik bir konuma inşa edilmiş olan Torul Kalesi’nin yapımında, yığma sistemle dizilen kesme ve moloz taşlar kullanılmış. Yazılı kaynaklara göre kalenin mimarı, 4. Haçlı Seferleri esnasında Trabzon’dan Torul’a gelen Cenevizliler. İç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşan tarihi yapı, zamanla farklı devletlerin hakimiyeti altına girmiş. Bazı kaynaklara göre, bir dönem Haldia'ya düklük yapan Gürcü Kabazites ailesi tarafından konut olarak kullanılmış ve hatta kalenin önünden geçen Türklerden bac vergisi alınmış. Fatih Sultan Mehmet’in hükümdar olduğu 1479 yılında ise Rakkas Sinan Bey tarafından fethedilmiş ve Osmanlı topraklarına katılmış.
Günümüzde harabe durumunda olan Torul Kalesi’nin duvarları, yaklaşık 200 metre yüksekliğindeymiş. Bir dönem bu yapının haberleşme amaçlı bir ateş kulesi olarak kullanıldığını da biliyoruz. Ne yazık ki zaman kaleye pek de iyi davranmamış ama buraya 2016-2018 yılları arasında inşa edilen ve kalenin yanı başında yer alan cam seyir terası, turistik açıdan yoğun ilgi görüyor. Yerden 240 metre yükseklikte bulunan 90 metrekarelik cam teras, Türkiye'deki diğer cam terasların birçoğundan daha yüksek. Aynı anda 50 kişiyi ağırlayabiliyor ve ziyaretçilerine Harşit Çayı, ilçe merkezi ve çevredeki dağların muhteşem manzarasını sunuyor. Terasın çevresinde kafe ve restoranlar da bulunuyor.