İstanbul’un tarihi atmosferini derinden hissedebileceğiniz semtlerinden biri olan Galata’da, kentin panoramik manzarası eşliğinde nefis lezzetlerin tadını çıkarmaya ne dersiniz? Yapmanız gereken tek şey, Galata Konak Cafe’nin misafiri olmak. Boğaz manzaralı terası sayesinde ziyaretçilerine dört dörtlük bir ambiyans sunan işletme, Galata Kulesi’nin de hemen yanı başında. Beyoğlu zaten tarihi dokusuyla ve nostaljik atmosferiyle herkesi kendine hayran bırakmayı başaran bir yerleşim yeri. Beyoğlu’nun kalbinde bulunan Galata da bu tarihi mirasın en önemli parçalarından birini oluşturuyor.
Aslında Galata Konak Cafe, uzun yıllardan beri İstanbul’da yaşayanlar için tanıdık bir mekan olabilir. Çünkü esasen tarihçesi 1975 yılının Nişantaşı’na uzanıyor. Bu tarihte semtte Erol Aki tarafından kurulmuş olan Konak Pastanesi, hem Türk hem de dünya mutfaklarından özenli bir seçki sunan menüsüyle kısa sürede Nişantaşı’nın gözde mekanlarından biri olmayı başarmıştı. 1998 yılında Erol Aki’nin çocuklarına devredilen işletme, 2006 yılında Galata Kulesi’nin yanı başına, yani bugün Galata Konak Cafe’nin bulunduğu noktaya taşınmış. İsim değişikliğine de bu dönem gidilmiş. Velhasıl, eğer Nişantaşı’nın meşhur Konak Pastanesi’ni hatırlıyorsanız, Galata Konak Cafe de size tanıdık gelebilir.
Boğaz havasının keyfini doyasıya çıkarmanıza olanak tanıyan Galata Konak Cafe’de hem keyifli bir tatlı ve çay ya da kahve hem de kahvaltı molası vermek mümkün. Menüde hem serpme kahvaltı hem de kahvaltı tabağı opsiyonları bulunuyor. Elbette omlet, menemen ve sahanda yumurta seçenekleri de sunulmuş. Menüde içki çeşitleri yok. Ana yemek, atıştırmalık ve tatlı seçenekleri de her damak zevkine hitap edebilecek kadar çeşitli. Ancak Galata Konak Cafe’nin özellikle yaz aylarında yoğun ilgi gördüğünü belirtmek gerek. Eğer işi şansa bırakmak istemiyorsanız, ziyaretiniz öncesinde rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz.