Tatilinizi hem ayrıcalıklı, hem zamansız hem de masalsı bir deneyime dönüştürmek ister misiniz? Cevabınız “Evet” ise, Datça’nın Reşadiye Mahallesi’nde konumlanan Kocaev Mehmet Ali Ağa Konağı’na davetlisiniz. Burası, lüks ve konforu kültür ve tarihle buluşturan bir müze otel. Otel binası olarak kullanılan konak yaklaşık iki asırlık köklü bir geçmişe sahip ve ismi de iki yüz yıldır bugünkü adıyla anılıyor. Türk sanat tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olan Kalemişi sanatının en güzel örnekleriyle bezeli bu kadim yapı, misafirlerini son derece etkileyici bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Konağın her noktasında farklı tarihi ve mimari sürprizlerle karşılaşmak mümkün. Ahşap tavanlar 19. yüzyıl Türk ahşap oymacılığının göz alıcı örneklerini, duvarların ve pencerelerin üzerinde bulunan süslemeler ise farklı dönemleri simgeleyen stilleri gözler önüne seriyor.
Kocaev Akdeniz Bölgesi’nin en köklü sivil mimari örneklerinden biri. Zarafetiyle insanı gerçekten büyülüyor. Konak, 1800’lerin başlarında, Rodos’ta belde yöneticiliği yapan Tuhfezade Mehmet Ali Ağa’nın babasının emriyle inşa edilmiş. Ailenin tüm üyelerinin hayata gözlerini yumması sonucunda satışa çıkarılarak birkaç kez el değiştirince, farklı amaçlarla kullanılması ve defalarca tadilata girmesi nedeniyle zaman içinde büyük oranda yıpranmış. Nihayetinde de kısmen yıkılmış. Aradan yıllar geçmiş, 2000’lerin başında Pir ailesi bu konağı satın almaya karar vermiş. Bunun üzerine eski planlara sadık kalınarak kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılmış ve Kocaev geçmişteki görkemli günlerine dönerek ziyaretçilerine kapılarını açmış. Zamansız ve son derece etkileyici bir turizm merkezine dönüştürülen bu tarihi yapı, günümüzde oldukça ayrıcalıklı bir konaklama seçeneği olarak karşınızda duruyor.
Tahmin edebileceğiniz üzere, Kocaev’in odalarının hiçbiri bir diğerinin aynısı değil ve her biri ayrı bir güzelliğe sahip. Asırlık antika mobilyalarla döşenmiş odaların çoğu, konağın yemyeşil bahçesine bakıyor. İşletmenin restoranı da ismini Reşadiye’nin eski adı olan Elaki’den almış. 70 kişi kapasiteli bu şık restoranda günün her öğünün keyfi bambaşka oluyor. Ayrıca, Taş Bar ve Taş Fırın da gün boyu birbirinden lezzetli seçeneklerle gününüzü güzelleştiriyor.