Günümüzde Ihlamur Vadisi olarak adlandırılan alan, 18. yüzyılda Osmanlı’nın tersane emiri olan Hacı Hüseyin Ağa’nın sahibi olduğu bir mesire yeri olduğu biliniyor. Bu nedenle Beşiktaş, Nişantaşı ve Yıldız’ın arasında kalan bu bölge geçmişte Hacı Hüseyin Bağları olarak adlandırılırmış. Hacı Hüseyin Bağları III. Ahmed’in hükümdarlığında saraya ait bir Hasbahçe haline getirilmiş. I. Abdülhamid ve III. Selim dönemlerinde de ilgi gören bu alanda, Sultan Abdülmecid’in döneminde Ihlamur Kasırları’nın inşasına başlanmış. 24.724 metrekareyi kaplayan Ihlamur Vadisi’ne bu dönemde iki yapı inşa edilmiş. Bunlardan ana yapı görevi gören, barok stilde inşa edilmiş merdiveniyle ve kabartmalarıyla dikkat çeken Merasim Köşkü olmuş.
Merasim Köşkü’nün Batılı dekorasyon anlayışına göre dizayn edilmiş olması, günümüzde de yapıyı oldukça ilgi çekici hale getiriyor. Ihlamur Kasırları’nı oluşturan diğer yapı ise Maiyet Köşkü. Maiyet Köşkü Merasim Köşkü’ne kıyasla daha yalın bir dekorasyon tarzına sahip. Ancak farklı renklerdeki oda duvarları ve mermer görünümü, bu köşkü de özel kılıyor. Günümüzde Merasim Köşkü müze-saray işlevi kazandığı için ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. Maiyet Köşkü ise kışlık kafeterya konseptinde restore edilmiş. Maiyet Köşkü’nün çevresi ve iç kısmında bulunan havuzun civarı ise yazlık kafeterya olarak hizmet veriyor. Siz de Ihlamur Kasırları’nı ziyaret ederek 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin geleneksel ve Batılı özelliklerini taşıyan bu yapıları inceleyebilir, Maiyet Köşkü’nde keyifli bir çay ya da kahve molası verebilirsiniz.