Günün farklı zamanlarında değişik renkler alan ve bu nedenle “Yedi Renkli Göl” olarak da anılan Eğirdir Gölü, Türkiye’nin en büyük dördüncü gölü. Aynı zamanda, Beyşehir Gölü'nden sonra en büyük ikinci tatlı su gölü olarak dikkat çekiyor. Göller Yöresi’nin önemli yerleşkelerinden Isparta il sınırları içerisinde yer alan Eğirdir Gölü, 482 km2’lik bir alan kaplıyor. Göl, deniz seviyesinden 916 metre kadar yüksekte ve ortalama derinliği 12 metre civarlarında. Maksimum derinlik ise 17 metreyi buluyor.
Eğirdir Gölü, tektonik hareketler sonucu karstik kaymaların oluşturduğu bir göl olarak nitelendiriliyor. Gölün en önemli su girdilerinin yer altı suları olduğu biliniyor. Aynı zamanda yağışların getirdiği sular ve çevre dereler de Eğirdir Gölü’nü besliyor.
Eğirdir Gölü, doğal içme suyu kaynağı olarak kullanılıyor. Bu niteliğinin yanı sıra doğal yaban hayatı ve ekonomik faaliyetler açısından da oldukça önemli bir sulak alan olduğunu söylemek gerek. Türkiye’de bulunan 450 civarında kuş türünün 225 kadarı Eğirdir Gölü ve çevresinde barınıyor. Gölde, balıkçılık ve göl çevresinde ise tarımsal faaliyetler oldukça yoğun. Eğirdir’den çıkarılan “kerevit” ve “sudak” türlerinin tamamına yakını yurtdışına ihraç ediliyor. Meşhur Isparta elmasının üretimi de göl çevresinde yapılıyor. Burada üretilen elmalar ülkenin elma üretiminin %20’sini karşılıyor.
Göl turizmi denince de akla ilk gelen yerlerden birisi Eğirdir Gölü oluyor. Göl ve çevresi sahip olduğu doğal ve tarihi zenginlik ile turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Özellikle doğa turizmi ve doğa sporları turizmi bölgede önemli bir faaliyet alanı olarak göze çarpıyor. Trekking, yüzme, yamaç paraşütü, dağcılık, sörf, kürek ve akla gelebilecek pek çok sportif faaliyet Eğirdir Gölü ve çevresinde gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca, Eğirdir ilçesinde bulunan otel ve pansiyonlar, keyifli alternatif bir tatil ve konaklama imkanı sunuyor.