3.717 km2’lik toplam alanı ile dünyanın en büyük sodalı gölü, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma unvanını taşıyan Van Gölü, Van ve Bitlis illeri sınırları içerisinde yer alıyor. Van Gölü’nün en uzun kıyı şeridi Bitlis’in Tatvan ilçesinden geçiyor. Van Gölü, aynı zamanda dünyanın en derin 15. Gölü olarak biliniyor. Ortalama derinliğin 170 metre civarlarında olduğu gölde en derin noktanın ise 451 metre olduğu tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalar Van Gölü’nün 200 bin yıl önce oluştuğunu işaret ediyor.
Van Gölü, Nemrut Dağı’nın volkanik patlaması sonucu bölgede oluşan tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşan bir sulak alan. Gölün suyu sodalı ve tuzlu su özelliği gösteriyor. pH değeri 9,8 olan göl suyu aynı zamanda binde 19 oranında tuzluluğa sahip. Bu sebeple, hava ne kadar soğuk olursa olsun Van Gölü asla tamamen donmuyor. Gölün donmaması, kış aylarında çevredeki iklimi biraz olsun yumuşatıyor. Bu sayede Van Gölü etrafında, tarım, turizm ve balıkçılık faaliyetleri çok daha kolay şekilde gerçekleşiyor.
Van Gölü’nün etrafı dağlarla çevrili diyebiliriz. Dağlar ile göl arasında ise tarım alanları ve otlaklardan oluşan geniş düzlükler bulunuyor. Çıkışı olmayan göl, Zilan, Yeniköprü, Karasu ve Güzelsu başta olmak üzere pek çok akarsu tarafından besleniyor. Van Gölü’nün sodalı ve tuzlu su yapısı nedeniyle, canlı çeşitliliği gölü besleyen bu akarsularda daha fazla görülüyor. Van Gölü’nde ise endemik bir balık türü olan “İnci Kefali” yaşamını sürdürüyor. Yine, gölde bulunan adalarda ve sazlıklarda pek çok kuş türü yaşıyor.
Turistik açıdan da ülkemizin en önde gelen sulak alanlarından olan Van Gölü, feribot seferlerinin yapıldığı tek göl olma özelliğini taşıyor. Özellikle, gölün doğu bölümünde yer alan Akdamar, Çapanak, Adır ve Kuş adaları tarihi ve turistik yapıları ile dikkat çekiyor. Bu adalar, 1990 yılından itibaren Arkeolojik Sit Alanı olarak korunuyor. Yine, Van Gölü çevresinde pek çok sosyal tesis bulunuyor. Gölde, su sporları ve yüzme gibi pek çok aktivite gerçekleştiriliyor.