Söz konusu Karadeniz coğrafyası olduğunda, doğa tutkunlarının asla keşfetmekle bitiremeyecekleri zenginlikte doğal güzelliklerden söz edebiliyoruz. Uçsuz bucaksız ormanları, görkemli şelaleleri, yemyeşil vadileri ve yaylaları ile Karadeniz Bölgesi, içinde birbirinden etkileyici nice güzellik barındırıyor. Karadeniz’in tarihi mirası ve doğal güzellikleri bakımından en ön plana çıkan kentlerinden biri de Sinop. Sinop’ta hem tarihi kaleleri ve dini yapıları hem de inanılmaz zenginlikte biyoçeşitliliğe sahip tabiat parklarını gezebiliyorsunuz. Fakat biz bugün farklı bir turistik duraktan, bir mağaradan söz edeceğiz. Gizemli atmosferiyle ziyaretçilerini hemen kendine çekmeyi başaran İnaltı Mağarası, Sinop’un Ayancık ilçesinin en popüler duraklarından biri.
İlçe merkezine 40 kilometre mesafedeki İnaltı Köyü’nde bulunan mağaranın rakımı 1700 metre civarında. Mağaranın yaklaşık 50 metre altına kadar stabilize yoldan araçla ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Yolun bittiği noktada da sizi mağaranın ağzına kadar götürecek olan merdivenler başlıyor. Hem çevresindeki doğal güzellikler hem de içindeki damlataşlar sayesinde son derece etkileyici bir görünüme sahip olan mağara, yaklaşık 658 metre derinliğe kadar uzanıyor.
1996 yılında incelemeden geçirilen İnaltı Mağarası, yaklaşık 300 metre derinliğe kadar aydınlatıldığı için ziyarete açık. Devamındaki bölümün de 125 metrelik kısmının turizme açılmaya uygun olduğu saptanmış. Fakat 2024 yılı itibarıyla bu bölüm henüz ziyarete açılmadı. Aydınlatmaların da zaman zaman çalışmaması sebebiyle ziyaretçilerin yanında fener özelliği olan bir telefon ya da el feneri getirmelerinde fayda var. Giriş salonu 125 metre uzunluğunda olan mağaranın tavan yüksekliği de 15 metreye ulaşıyor. Bu sayede burada sıkışmış hissetmeden, rahatlıkla yürüyerek keşif yapabiliyorsunuz.
İnaltı Mağarası’nın mistik ve etkileyici atmosferinde vakit geçirmek hakikaten özel bir tecrübe. Giriş salonundan geçince ulaştığınız galeri, aynı zamanda mağaranın en ferah ve kuru bölümü. Bu bölümden sonra yol daralarak ilerliyor ve damlataş havuzları ile sarkıt ve dikitleri yakından inceleyebiliyorsunuz. Mağaranın önünde bir kır kahvesi de bulunuyor.