Doğal güzellikleri ile geniş bir alana yayılan Munzur Vadisi Milli Parkı, su kaynakları ve gözeler olmak üzere zengin doğal yapısı, endemik bitki türleri ve bölgeye özgü hayvan türleri ülkemizin en özel yerlerinden biridir. Konum olarak Tunceli ile Ovacık arasında bulunan milli park, zengin bitki örtüsü ve yabani hayvan türleri ile kırk iki bin hektarlık bir alana yayılmıştır ve 1971 yılında millî park olarak ilan edilmiştir. Munzur Suyu ve Mercan deresi bölümünde yoğun olarak bulunan yöreye özgü nadir alabalık türleri, dağ keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisi adlarıyla bilinen iki tür dağ keçisi buradaki yabani yaşamın özel değerleridir. Doğal bitki örtüsü bakımından çok zengin bir yer olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında bin beş yüz on sekiz çeşitli bitki kayıtlıdır. Özellikle bunlar arasından kırk üç tür sadece Munzur Dağları'na aittir. Munzur Dağları hariç başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bitkiler arasında Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebirdelik Otu, Munzur Kekliği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağ Çayı, Munzur Dağı Oltu Otu ve Menekşesi sayılabilir.
Milli parkın kuzey bölümünde bulunan Munzur Dağı’nın üç bin metrelik zirvesinde bulunan krater gölleri, Ovacık ilçe düzlüğünde gözeler ve kanyonlar ile vadi boyunca dökülen şelaleler parkın doğal değerlerini zenginleştirir. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın kuzeyinde bulunan Şahverdi köyünün yakınlarında 1636 rakımlı Kale Tepe Mevkii mekan kalıntıları birinci derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir. Ayrıca Munzur Vadisi Milli Park sınırları yakınında Tülin Tepe, Tepecik ve Pulur höyükleri yörenin kalkolitik ve neolitik dönemlerine ait yerleşim yeri kalıntılarıdır. Parkın yamaç bölümlerinde kayalık olmayan yerler meşe ormanları ile kaplıdır. Ayrıca vadinin tabanında ve su boylarında karışık olarak karaağaç, akağaç, dişbudak, çınar, asma, huş, ceviz, yabani fındık, kavak, söğüt ve çalı türlerinden oluşan ormanlık alan bulunmaktadır.