Anadolu’nun farklı yerlerinde Kapadokya'daki peribacalarına benzeyen doğal oluşumlar bulunnmaktadır. Bingöl'ün merkez ilçesine bağlı Oğuldere köyünde yer alan peri bacaları tarzı oluşumlar da her yıl birçok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. Buban Peribacaları olarak bilinen bu doğal güzelliklerin oluşumu ve tatihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı otoriterelere göre bacaların oluşum şekli, vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla peribacası şeklinde olan ilginç sivri kaya şekillerinin ortaya çıktığı tahmin edilmektedir.
Tıpkı diğer peri bacaları gibi, Buban Peribacaları da rüzgar ve doğal etkenler nedeniyle toprağın aşınmasından sonra oluşmuştur. Rüzgarın şiddeti ve nereden estiğine bağlı olarak peri bacalar bazı bölgelerde farklı şekilleri alırlar. Fakat Buban Bacaları genelde aynı yönden ve aynı şiddetten kuvvet aldıklarından dolayı aynı şekilde oluşmuştur. Yalnızca peri bacalarının boyları değişkenlik gösterir. Bu doğa harikası bacalar günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Bingöl Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmıştır.
Özellikle doğa gezilerinden hoşlanan kişiler ve fotoğraf meraklıları tarafından çok rağbet gören Buban Peribacaları nefes kesici görüntüler oluşturur. Köy merkezinde kime sorarsanız hemen bu bacalarla ilgili bir rivayeti anlatılır. Bir rivayete göre eski dönemlerde Kürtçe adıyla “kemer-i Veyvi” denilen bu alanda bir düğün alayı vardır. Bu düğün sırasında inançlara ters düşen bir yemin edilmiş ve burada yaşayan insanlar taşa dönüşmüştür. Köyün olduğu bölgede bacalar haricinde birçok mağara ve mezarlar bulunmuştur. Anadolu bu bağlamda hem doğal güzellikleri ile hem de kültürel yapısıyla dünyanın en gizemli yerlerinden bir tanesidir. Çok ilginç yapısıyla dikkat çeken bu bölge ne yazık ki tam anlamıyla turizme kazandırılmış değildir. Kapadokya’da başarılmış turizm başarısı bu bölgede de uygulanırsa her yıl daha fazla yerli ve yabancı birçok turisti çekecektir.