nerdeneredenerdenerede
Müzeler ve Tarihi Yapılar

Müzeler ve Tarihi Yapılar

Müzeler ve Tarihi Yapılar

Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi, kentte Milli Mücadele ruhunu ve tarihini hissedebileceğiniz en önemli noktalardan biri....

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı olan Tahtakuşlar Köyü, Kazdağları’nın eteklerine gizlenmiş sevimli bir dağ köyü. Tahtakuşlar...

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin ev sahipliği yaptığı zengin mirasın önemli eserlerinden biri olan Eski Bayezid Camii,...

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçe merkezinin 5 kilometre doğusunda bulunan Doğubayazıt Kalesi, Belleburç adı verilen bir noktadaki...

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi sınırları içinde bulunan Ahmed-i Hani Türbesi ve Müzesi, İshak Paşa Sarayı’nın hemen...

Ağrı’nın Doğubayazıt’ın ilçesinin büyüleyici atmosferinin en önemli parçalarından birini oluşturan İshak Paşa Sarayı, ziyaretçilerini adeta...

Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı

Alibey Adası olarak da adlandırılan Cunda Adası’nın turistik bakımdan en çok ilgi gören noktasının Aşıklar...

Ayışığı Manastırı

Cunda (Alibey) Adası’nın en ünlü tarihi yapılarından biri olan Ayışığı Manastırı, adanın kuzey tarafında kalan...

Cunda Taksiyarhis Rahmi M. Koç Müzesi

Alibey Adası’nın, daha yaygın ismiyle Cunda Adası’nın turistik açıdan en popüler duraklarından biri, Cunda Taksiyarhis...

Sivas Taşhan

Taşhan, Sivas’ın şehir merkezinde yer alır.19. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Taşhan’ın zamanın Sivas valisi...

Adile Sultan Sarayı

İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Kandilli semti sınırları içinde yer alan Adile Sultan Sarayı, ismini Sultan Abdülmecit’in...

Söz konusu Mevlevilik kültürü olduğunda, ülkemizde en ön plana çıkan iki kentin Konya ve Afyonkarahisar...

Afyonkarahisar’ın en önemli tarihi yapılarından biri olan Taş Medrese, Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin bir parçası...

Gedik Ahmet Paşa Camii ya da halk arasında bilinen adıyla İmaret Camii, Afyonkarahisar’ın en önemli...

Afyon’un en görkemli tarihi yapılarından biri olan Afyonkarahisar Kalesi, 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya...

Hem antik çağlar hem de Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden günümüze ulaşan çok zengin bir...

Daha Fazla Göster

Müzeler ve Tarihi Yapılar

Müzeler ve tarihi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan, kültürel mirasımızı yansıtan eşsiz hazinelerdir. Bu değerli mekanlar, insanlığın binlerce yıllık serüvenini gözler önüne sererken, farklı medeniyetlerin sanat anlayışını, yaşam tarzını ve düşünce yapısını bizlere aktarır. Müzelerin ve tarihi yapıların önemi, sadece estetik değerleriyle sınırlı değildir; aynı zamanda eğitici ve ilham verici özellikleriyle de toplumların hafızasında önemli bir yer tutar.

Müzeler, geçmişten günümüze ulaşan eserleri koruma altına alarak, onları gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenir. Bu kurumlar, arkeolojik buluntuları, sanat eserlerini, etnografik objeleri ve daha pek çok değerli parçayı bünyesinde barındırarak, insanlığın ortak mirası olan kültürel zenginliği gözler önüne serer. Müze gezileri, ziyaretçilere zamanda yolculuk yapma imkanı sunarken, farklı dönemlere ve kültürlere ait eserleri keşfetme fırsatı verir. Bu sayede, geçmişle bağ kurmak, tarihsel süreçleri anlamak ve kültürel çeşitliliği deneyimlemek mümkün hale gelir.

Öte yandan, tarihi yapılar, bulundukları coğrafyanın kimliğini yansıtan, döneminin mimari üslubunu ve inşa tekniklerini gözler önüne seren eşsiz eserlerdir. Antik kentler, kaleler, saraylar, camiler, kiliseler ve daha nice tarihi mekanlar, geçmişin ihtişamını günümüze taşırken, insanlığın yaratıcılığını ve estetik anlayışını da sergiler. Bu yapılar, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda içlerinde barındırdıkları hikayeler, efsaneler ve tarihi olaylarla da büyüleyicidir. Bir tarihi yapıyı gezerken, adeta geçmişe doğru bir kapı aralanır ve o dönemin ruhunu hissetmek mümkün olur.

Müzelerin ve tarihi yapıların, kültür turizminin vazgeçilmez unsurları olduğunu da vurgulamak gerekir. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler, bu eşsiz mekanları keşfetmek, tarihe tanıklık etmek ve farklı kültürleri deneyimlemek için seyahat eder. Bu da ülkelerin tanıtımına, ekonomisine ve kültürel alışverişine önemli katkılar sağlar. Müzeler ve tarihi yapılar, bulundukları şehirlerin sembolü haline gelerek, o destinasyonun marka değerini artırır.

Sonuç olarak, müzeler ve tarihi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan, kültürel mirasımızı koruyan ve gelecek nesillere aktaran eşsiz hazinelerdir. Bu değerli mekanlar, insanlığın binlerce yıllık serüvenine ışık tutarken, farklı medeniyetlerin sanat anlayışını, yaşam tarzını ve düşünce yapısını bizlere sunar. Müzeleri ve tarihi yapıları keşfetmek, sadece estetik bir deneyim değil, aynı zamanda eğitici ve ilham verici bir yolculuktur. Bu nedenle, kültürel mirasımızı korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.

En Önemli Müzeler ve Tarihi Yapılar

Dünya genelinde, insanlık tarihinin en önemli dönemlerine tanıklık etmiş, kültürel mirasın en değerli örneklerini barındıran sayısız müze ve tarihi yapı bulunmaktadır. Bu eşsiz mekanlar, geçmişin ihtişamını günümüze taşırken, farklı medeniyetlerin sanatsal dehası, mimari yetenekleri ve yaşam biçimleri hakkında bizlere derin bir anlayış sunar. En önemli müzeler ve tarihi yapılar, sadece bulundukları ülkenin değil, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilir ve dünya kültür mirasının vazgeçilmez parçalarını oluşturur.

Dünyanın en önemli müzeleri arasında, geniş koleksiyonları, nadir eserleri ve etkileyici sergileme teknikleriyle öne çıkan kurumlar yer alır. Bu müzeler, sanat tarihi, arkeoloji, etnografya, bilim ve teknoloji gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış olup, ziyaretçilerine benzersiz deneyimler sunar. Muhteşem mimarileri, zengin koleksiyonları ve eğitici programlarıyla, bu müzeler kültür turizminin en önemli destinasyonları arasında yer alır. Sanat tutkunları, tarih meraklıları ve kültür gezginleri için vazgeçilmez birer cazibe merkezi olan bu kurumlar, aynı zamanda bulundukları şehirlerin sembolü haline gelmiştir.

Öte yandan, dünyanın en önemli tarihi yapıları, insanlık tarihinin en görkemli dönemlerinden günümüze ulaşan eşsiz eserlerdir. Antik uygarlıkların ihtişamlı kalıntıları, Ortaçağ'ın görkemli kaleleri, Rönesans'ın zarif sarayları ve modern çağın ikonik yapıları, mimarlık tarihinin en etkileyici örnekleri arasında yer alır. Bu yapılar, döneminin estetik anlayışını, mühendislik becerilerini ve kültürel değerlerini yansıtırken, aynı zamanda insanlığın yaratıcı dehasına da tanıklık eder. Tarihi yapıları gezerken, geçmişin ruhunu hissetmek, farklı medeniyetlerin yaşam tarzlarını keşfetmek ve insanlığın ortak mirasına dokunmak mümkün olur.

Nemrut Dağı Türkiye’de pek çok tarihi ve doğal güzellik bulunmaktadır. Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanan eserler arasında Nemrut Dağı da bulunmaktadır. Adıyaman’ın Kahta İlçesi sınırlarında bulunan ve 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı, eteklerinde zamanın hükümdarı olan Kommagene Kralı I.

Alanya Kalesi Alanya Kalesi: Akdeniz'in Görkemli Tarihi Mirası Alanya, Türkiye'nin güney sahilinde, Akdeniz kıyısında yer alan büyüleyici bir tatil beldesidir. Bu güzel kentin en dikkat çekici simgelerinden biri de hiç şüphesiz Alanya Kalesi'dir. Selçuklu Sultanı I.

Alanya Arkeoloji Müzesi Alanya Arkeoloji Müzesi: Tarihin Derinliklerine Yolculuk Akdeniz'in incisi Alanya, sadece plajları ve doğal güzellikleriyle değil, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çekmektedir. Bu mirasın en önemli temsilcilerinden biri de hiç şüphesiz Alanya Arkeoloji Müzesi'dir.

Kızılkule Alanya Kızılkule: Selçuklu Mimarisinin Kırmızı Mücevheri Akdeniz'in turkuaz sularının kıyısında yükselen Alanya Kızılkule, Türkiye'nin en ikonik tarihi yapılarından biridir. Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından 1226 yılında yaptırılan bu görkemli kule, yaklaşık 800 yıldır Alanya'nın sembolü olarak ayakta durmaktadır.

Yeni Camii İstanbul'un Tarihi Siluetinin Görkemli Tacı: Eminönü Yeni Camii İstanbul'un tarihi yarımadasında, Haliç'in kıyısında yükselen Eminönü Yeni Camii, Osmanlı mimarisinin en göz alıcı örneklerinden biridir. 17. yüzyılda inşa edilen bu muhteşem yapı, sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusunun vazgeçilmez bir parçasıdır.

Karagöz Müzesi Türü bakımından Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğini taşıyan Karagöz Müzesi, Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki Çekirge Caddesi’nin üzerinde konumlanır. Müze, yıllardır atıl duran bir trafo binasının Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı tarafından restore edilerek yenilenmesi sonucunda bugünkü halini almış ve halkın ziyaretine açılmıştır.

Bursa Ulu Cami Bursa’nın en görkemli tarihi sembollerinden biri olarak görülen Ulu Cami, Yıldırım Bayezid döneminde, Orhan Gazi Parkı’nın bulunduğu alana inşa edilmiştir. 1396 yılında kazanılan Niğbolu zaferinin ardından başlayan inşa süreci, 1400 yılında sona ermiş ve Ulu Cami halka açılmıştır.

Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi Bursa’nın Umurbey Mahallesi’nde yer alan Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi, yılda yaklaşık 60 bin yerli ve yabancı ziyaretçiye kapılarını açan bir müzedir. Türü bakımından Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğini taşır. Müze binası, eski bir ipek fabrikasının restore edilmesi sonucunda bugünkü halini almış ve 2002 yılının 28 Haziran günü ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.

Bursa Arkeoloji Müzesi Bursa’nın Osmangazi ilçesi sınırları içinde kalan Bursa Arkeoloji Müzesi, birbirinden değerli koleksiyonları ve ev sahipliği yaptığı kıymetli eserler nedeniyle tarih ve arkeoloji meraklılarının uğrak noktalarından biridir. Müzenin ilk eserleri ilk etapta Bursa’da bir müze kurulması amacıyla Bursa Erkek Lisesi’nde toplanmış, 1904-1972 yılları arasında bu çalışmalar sürdürülmüştür.

Yeşil Cami Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Yeşil Caddesi üzerinde konumlanan Yeşil Cami, Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1419 yılında inşa ettirilmiştir. Hacı İvaz Paşa’nın imzasını taşıyan bu görkemli ibadethane, yalnızca Bursa’nın değil, aynı zamanda ülkemizin de en önemli ve etkileyici tarihi anıtlarından biri olarak kabul edilir.

Bursa Kalesi Tarihçesi M.Ö. 1. yüzyıla dek uzanan Bursa Kalesi, Orta Çağ mimarisinin en önemli ve etkileyici örneklerinden biri olarak bugün hâlen varlığını korumaktadır. Surlarının uzunluğu iki kilometreye kadar uzanan bu ihtişamlı yapının kent surları Timur döneminde hasar gördükten sonra yeniden güçlendirilmiş, yıllar sonra Karamanoğlu saldırısı gerçekleştiğinde de Hacı İvaz Paşa tarafından bir güçlendirme çalışması daha yapılmıştır.

Osmanlı Evi Müzesi Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki Muradiye Mahallesi’nde konumlanan Osmanlı Evi Müzesi, II. Murad Külliyesi’nin hemen karşısında yer alır. Hatta müze binasının yerinde eskiden II. Murad’a ait bir köşk olduğu düşünülmektedir. Buradan yola çıkarak, bu evin aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in dünyaya geldiği ev olduğu da tahmin edilir.

Alsancak Tren Garı İzmir'in en işlek ve popüler semtlerinden biri olan Alsancak'ın kalbinde yer alan Alsancak Tren Garı, şehrin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. 1858 yılında inşa edilen ve Türkiye'nin ikinci büyük garı unvanını taşıyan bu etkileyici yapı, neo-klasik mimarisi, görkemli cephesi ve iç mekan detaylarıyla ziyaretçilerini adeta geçmişe yolculuğa çıkarır.

Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Tarabya semtinde ziyaretçilerini ağırlayan Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi, 2000 yılında açıldı. Klasik otomobil tutkunlarına oldukça keyifli bir gün geçirme fırsatı sunan müzede sergilenen otomobillerin her biri farklı bir hikayeye sahip.

Sakıp Sabancı Müzesi Türkiye’nin öne çıkmış iş insanlarından olan merhum Sakıp Sabancı'nın köşkü, kendisinin koleksiyon olarak biriktirdiği pek çok eser ve objenin de sergilendiği bir müze hâline getirilmiş. Sarıyer’de bulunan Sakıp Sabancı Müzesi 2002 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kocaev Mehmet Ali Ağa Konağı Tatilinizi hem ayrıcalıklı, hem zamansız hem de masalsı bir deneyime dönüştürmek ister misiniz. Cevabınız “Evet” ise, Datça’nın Reşadiye Mahallesi’nde konumlanan Kocaev Mehmet Ali Ağa Konağı’na davetlisiniz. Burası, lüks ve konforu kültür ve tarihle buluşturan bir müze otel.

Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi Gaziantep, Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği kahramanca direniş sayesinde Gazi unvanını kazanan, Milli Mücadele tarihinde çok önemli yer tutan bir kentimiz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi de hem bu destansı direnişi hem de kent belleğini gelecek nesillere daha iyi aktarabilmek amacıyla Şahinbey ilçesine bağlı Seferpaşa Mahallesi’nde Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ni ziyarete açtı.

Rumkale Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı Kasaba Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Rumkale, Fırat Nehri ile artık var olmayan Merzimen Çayı’nın buluştuğu noktadaki bir tepenin üzerine kurulmuş. Kent merkezinden 62 kilometre uzaklıktaki kalenin ismi bazı kaynaklarda Hromgla olarak da geçiyor.

Yesemek Açık Hava Müzesi Gaziantep’in Islahiye ilçesine bağlı Yesemek Mahallesi sınırlar içinde bulunan Yesemek Açık Hava Müzesi, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de girmeye hak kazanan tarihi miraslarımızdan biri. Ağırlıkları 1-10 ton arasında değişkenlik gösteren toplamda 518 heykele ev sahipliği yapan bu yemyeşil alan, Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi olarak da adlandırılıyor.

Gaziantep Arkeoloji Müzesi Şehitkamil ilçesi sınırları içinde bulunan Gaziantep Arkeoloji Müzesi, kentin en köklü ve ünlü müzelerinden biri. Kentte müze kurma çalışmaları 1944 yılında başlamış ve 1969 yılında bu çalışmalar tamamlanarak Arkeoloji Müzesi hizmete açılmış. Uzun yıllar boyunca Zeugma Antik Kenti’nde ele geçirilen mozaiklerin ve eserlerin de büyük çoğunluğu burada sergileniyormuş.

Zeugma Mozaik Müzesi Ziyarete açıldığı 2011 yılında dünyanın en büyük mozaik müzesi olma unvanını taşıyan Zeugma Mozaik Müzesi, ünü uluslararası çapta yayılmış bir müze. Üç yıl boyunca bu unvanı korumuştu ama 2014 yılında açılan Hatay Arkeoloji Müzesi birincilik unvanını alarak zirveye yerleşti.

Zeugma Antik Kenti Gaziantep’in Nizip ilçesinin sınırları içinde kalan Zeugma Antik Kenti, yedi tepe üzerine ve yaklaşık yirmi bir dekarlık bir alana inşa edilmiş görkemli bir şehir. M.Ö. 300’de Büyük İskender’in generali olan I. Selevkos Nikator, Fırat Nehri üzerinde Selevkeia Euphrates isimli bir şehir inşa etmiş.

Gaziantep Atatürk Anı Müzesi Hepimizin bildiği üzere Gaziantep, Milli Mücadele tarihimizde çok önemli bir rol oynayan ve gösterdiği kahramanca direniş sayesinde Gazi unvanını kazanan bir kent. Antep Savunması’nı gelecek nesillere aktarmak ve daha iyi tanıtmak amacıyla kurulmuş birçok farklı müze de kent sınırları içinde yer alıyor.

Kurtuluş Camii Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Tepebaşı Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Kurtuluş Camii, kentin en görkemli ve eski camilerinden biri. Bu tarihi ibadethane aslında 1892 yılında St. Mary (Valide Meryem) Kilisesi olarak inşa edilmiş. Kaynaklarda ismi Antep Meryem Ana Kilisesi ya da Surp Asdvadzadzin Katedrali olarak da geçiyor.

Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi Gaziantep binlerce yıllık tarihi geçmişi ardında bırakmış, gerek tarihi ve kültürel gerek sanatsal ve mimari açıdan birbirinden değerli miraslara ev sahipliği yapan bir kent. Tüm bunlarla olduğu kadar, köklü ve zengin mutfağıyla da dünya çapında ün salmayı başarıyor.

Gaziantep Tarihi Gümrük Han (Yaşayan Müze) Birçoğumuzun aklına Gaziantep seyahati dendiğinde ilk olarak kentin dünyaca ünlü mutfağını keşfetmek gelir ama aslında bu şehir çok zengin bir tarihi mirasa da ev sahipliği yapıyor. Kentte yüzünüzü nereye dönseniz birbirinden kıymetli tarihi yapılarla, kalelerle, hanlarla, hamamlarla ve camilerle karşılaşabiliyorsunuz.

Tarihi Naib Hamamı Ülkemizde hâlen yaşatılan hamam kültürünün tarihçesi asırlar öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı Devleti’nde de çok önemli bir yere sahip olduğunu bildiğimiz hamam kültürü, günümüzde özellikle bazı kentlerin sosyal ve kültürel belleğinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Gaziantep Hamam Müzesi Bizim ülkemizde hamam kültürü asırlar öncesine kadar uzanan, çok köklü bir tarihi geçmişe sahip. Hatta bildiğiniz üzere, günümüzde de ülkemizin birçok farklı şehrinde hamam kültürü hâlen yaşatılıyor. Asırlar öncesinden bu yana varlığını koruyan ve doğru restorasyon çalışmaları sayesinde hâlen hizmet veren tarihi hamamları ziyaret etmek, bu kültürü gelecek nesillere de aktarmanın en keyifli ve isabetli yollarından biri.

Bakırcılar Çarşısı Gaziantep tarihi mirası, doğal güzellikleri ve mutfağı ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakmayı başaran kentlerimizden biri. Kent sınırları içinde gezip görmek isteyebileceğiniz onlarca farklı durak var ama hem buram buram tarih kokan hem de alışveriş yapabileceğiniz bir adres arıyorsanız, Bakırcılar Çarşısı’nın ilk sırada olduğunu söyleyebiliriz.

Gaziantep Kalesi Ülkemizde hâlen ayakta olan tarihi kalelerin en güzel örneklerinden birini oluşturan Gaziantep Kalesi, kentin merkezini oluşturan Şahinbey ilçesi sınırları içinde, bir tepeye inşa edilmiş. İnşa tarihi hakkında net bir bilgiye hâlen ulaşılabilmiş değil ama Kalkolitik Dönem’de var olan bir höyüğün üzerine yapıldığı tahmin ediliyor.

Zincirli Bedesten Farsça kökenli bir kelime olan bedesten, içinde genellikle silah, mücevher, baharat ve kumaş gibi ürünlerin satışının yapıldığı, üzeri örtülü çarşı anlamına geliyor. Gaziantep’te geçmişte her biri aktif olarak kullanılan beş farklı bedesten bulunuyormuş.

Şahinbey Milli Mücadele Müzesi Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Suyabatmaz Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Şahinbey Milli Mücadele Müzesi, hem kentin hem de ülkemizin en etkileyici müzelerinden biri. Kurtuluş Savaşı’nda Gaziantep’in sergilediği kahramanca direnişi birçok farklı yönden anlatan bu müze, aynı zamanda şehrin “Gazi” unvanını nasıl hak ederek kazandığını da bir kez daha gözler önüne seriyor.

Göbeklitepe Şanlıurfa il merkezine 18 kilometre uzaklıkta yer alan Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, on iki bin yıllık köklü geçmişi sayesinde dünyanın bilinen en eski yapılar topluluğu olarak arkeoloji tarihine geçti. 1963 yılında İstanbul Üniversitesi ile Chicago Üniversitesi tarafından ortak yapılan yüzey araştırması neticesinde keşfedilen bu alanın büyüleyici tarihi, 1994 yılında başlatılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıktı.

Balıklıgöl Şanlıurfa’nın simgesi haline gelmiş olan Balıklıgöl, şehrin Eyyübiye ilçesinde yer alıyor. Kadim ve kutsal kaynaklarda adı geçen Balıklıgöl, İbrahim peygamberin ateşe atıldığı yer olarak bilinir. Burası aynı zamanda Halil ür-Rahman Gölü olarak da anılır.

Mardin Müzesi Mardin Merkez’de bulunan Mardin Müzesi, bölgenin tarihi ve kültürel güzelliklerini sergileyen çok önemli bir merkez. Ayrıca Mardin’in turistler tarafından en çok ziyaret edilen lokasyonlarından bir tanesi. Müze hafta sonları da dahil olmak üzere her gün 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebiliyor.

Diyarbakır Ulu Camii Diyarbakır Ulu Camii, şehrin merkez ilçesi olan Sur’da yer alır. Bugün Ulu Cami’nin olduğu yerde Mar Toma adında bir kilise olduğu bilinir ancak kilisenin mimari yapısıyla ilgili detaylı bilgi bulunmamaktadır. Emeviler döneminde Diyarbakır ve çevresinde İslamiyet’in yayılmasını takiben bu kilise camiye çevrilmiş ve sonraki dönemlerde yıkımlar görse de onarılarak kullanılmaya devam edilmiştir.

Surp Giragos Ermeni Kilisesi Surp Giragos Ermeni Kilisesi (ya da Aziz Kyriakos Kilisesi), Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır. Ünlü Dört Ayaklı Minare’nin bir üst sokağında bulunan kilise, 1518 yılında inşa edilmiştir. Bununla birlikte yapı tarih boyunca çeşitli dönemlerde onarımdan geçmiştir.

Şeyh Mutahhar Camii (Dört Ayaklı Minare) Şeyh Mutahhar Camii (ya da diğer isimleriyle Şeyh Mattar Camii, Dört Ayaklı Minare, Kasım Bey Camii veya Kasım Padişah Camii), Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırlarında yer alır. Şeyh Mutahhar Camii, 1500 yılında Akkoyunlu Devleti beylerinden biri olan Kasım Bey tarafından yaptırılmıştır.

Ahmed Arif Edebiyat Müzesi Ahmed Arif Edebiyat Müzesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır. Ulu Camii’nin arka sokağında kalan müze, Diyarbakırlı bir başka şairimiz Cahit Sıtkı için yapılmış olan Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’nin bitişiğindedir. Müzenin bulunduğu konak, 120 yaşını aşkın bir Diyarbakır konağı olup Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından evin sahiplerinden satın alınarak 2011 yılında müzeye dönüştürülmüştür.

Meryem Ana Süryani Kilisesi (Mor Yakup Kilisesi) Meryem Ana Süryani Kilisesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır. Ortodoks Süryanilere ait bu kilise, aynı zamanda Mor Yakup Kilisesi adıyla bilinir. Yapılış tarihinin üçüncü yüzyıl olduğu ve bir pagan tapınağı üzerine inşa edildiği tahmin edilen kilise, haliyle günümüze dek çeşitli badireler atlatmış.

Germuş Kilisesi Germuş Kilisesi ya da Surp Asdvadzadzin Kilisesi, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesi sınırları içinde yer alır. Kilise, Göbeklitepe’ye 5 kilometre, Şanlıurfa’nın merkezine ise 10 kilometre uzaklıktadır. Germuş Dağı’nın eteklerindeki mahallede bulunan Germuş Kilisesi’nin halk arasında dağlardan taşınan kesme taşlar kullanılarak 7 senede inşa edildiği söylenir.

Selahaddin Eyyubi Camii (Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi) Selahaddin Eyyubi Camii ya da eski adıyla Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alır. Balıklıgöl’den yürüyerek beş dakikada buraya ulaşabilirsiniz. Piskopos Nona 457 senesinde, bugün Selahaddin Eyyubi Camii’nin bulunduğu alana Vaftizci Yahya Kilisesi (Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi) adıyla bir mabet inşa ettirmiştir.

Fırfırlı Cami (On İki Havari Kilisesi) Fırfırlı Cami ya da eski kayıtlardaki adıyla On İki Havari Kilisesi, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alır. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ne 15-20 dakikalık yürüme mesafesinde bulunur. On İki Havari Kilisesi adıyla kayıtlara geçmiş olan yapı, kilise içindeki rüzgargülü sebebiyle halk arasında “fırfırlı kilise” olarak adlandırılmıştır.

Diyarbakır Zinciriye Medresesi Zinciriye Medresesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır. Diyarbakır Ulu Cami’nin bir parçası olan medrese, caminin güneybatısında kalır. Burası halk arasında aynı zamanda Sincariye Medresesi adıyla da bilinir. Dikdörtgen planlı tek katlı medrese açık avluya sahiptir.

Diyarbakır Surları Diyarbakır’ın simgesi haline gelmiş ve bulunduğu ilçeye adını vermiş olan Diyarbakır Surları, toplam 5 kilometre uzunluğa sahiptir. Sur ilçesi içinde yer alan surlar, uzunluk açısından dünyada Çin Seddi ve İstanbul Surlarından sonra gelir. Surların yüksekliği ise 10 – 12 metre olmakla birlikte bazı kısımlarda bölge sakinlerinin müdahalesi dolayısıyla daha kısa kalabilmektedir.

Saint George Kilisesi Saint George Kilisesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırlarında İçkale olarak anılan bölgede yer alır. Bu yapı aynı zamanda Kara Papaz Kilisesi olarak da anılır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi ile aynı yerde bulunan Saint George Kilisesi’nin yapım tarihiyle ilgili henüz kesin bir veriye ulaşılamamıştır.

Zinciriye Medresesi Mardin’i ülkemizdeki en farklı şehirlerden bir tanesi hâline getiren ve tarihin dar geçitlerinde bir rehber konumuna sokan şey aslında farklılıkların uyumudur. Bu zengin topraklarda, manastırdan medreseye çok farklı kültürel ve dini yapıyla karşılaşabiliyorsunuz.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içinde bulunur. Öncelikle 1934 senesinde Zinciriye Medresesi içinde faaliyete geçen müze, 1985’e gelindiğinde günümüzdeki yerine taşınmıştır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nin halka açılması ise 1993 yılında gerçekleşmiştir.

Mevlid-i Halil Külliyesi Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alan Mevlid-i Halil Külliyesi, Hz. İbrahim Mağarası ve Mevlid-i Halil (Dergâh) Camii mekânlarını içerir. Günümüzde Şanlıurfa olarak anılan şehrimizde vakti zamanında hüküm süren kral Nemrut, bir rüya görmüş ve rüyası o sene ülkesinde doğacak bir erkek çocuğun, halkının inancını değiştireceği şeklinde yorumlanmıştır.

Şanlıurfa Kalesi Günümüzde Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi sınırları içinde yer alan Şanlıurfa Kalesi, Dambak Tepesi üzerinde bulunur. Şanlıurfa Kalesi, yapılan tahminlere göre milattan önce 2000 yılında inşa edilmiştir. Zaman içerisinde pek çok kez tadilattan geçen kalenin dış kısmında dört kapı, iç kale kısmında ise tek kapı ve 25 burç bulunur.

Rizvaniye Camii Rizvaniye Camii, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alır. Balıklıgöl’ün kenarında konuşlu caminin banisi Osmanlı Devleti’nin Rakka valisi olarak görev yapan Rıdvan Ahmet Paşa’dır. 1736 tarihinde yaptırılan caminin üç kubbesi ve tek şerefli bir minaresi vardır.

Hazreti Eyyüp Sabır Makamı ve Camisi Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi sınırları içerisinde yer alan Hazreti Eyyüp Sabır Makamı ve Camisi, Şanlıurfa inanç turizmi açısından önemli bir duraktır. Kur’an-ı Kerim’de adı zikredilen peygamberlerden olan Hazreti Eyyüp, sabrın simgesi olarak bilinir.

Urfa Kent Müzesi Urfa Kent Müzesi, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi sınırları içerisinde yer alır. Balıklıgöl’e 20-25 dakika yürüme mesafesindedir. Beykapısı mevkiindeki bulunan bu kulenin Haçlı Kontluğu zamanında yapıldığı bilinmektedir. Kuledeki Ermenice inşa kitabesine göre kule, miladi 1122-1123 yılları arasında yapılmıştır.

Şanlıurfa Mutfak Müzesi Şanlıurfa Mutfak Müzesi, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi sınırları içinde yer alır. 2008 yılında Şanlıurfa Belediyesi tarafından satın alınan Hacıbanlar Evi restore edilmiş ve bugünkü Şanlıurfa Mutfak Müzesi halini almıştır. 2011 yılında ziyarete açılan müzede, Şanlıurfa’da geçmişten bugüne kullanılan mutfak araç gereçleri görülebilmektedir.

Deyr Yakup (Yakup Manastırı) Deyr Yakup ya da diğer adıyla Yakup Manastırı, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alır. Dağlar üzerinde bulunan bu tarihi kalıntılar, halk arasında aynı zamanda Nemrut’un Tahtı olarak da anılır. Şehir merkezine 10 kilometre, Hazreti Eyyüp Sabır Makamı ve Camisi’ne 4 kilometre uzaklıkta olan Deyr Yakup’a özel araçla ulaşım sağlanabilmektedir.

Şuayb Antik Kenti Harran’a 36 kilometre uzaklıkta olan Şuayb Antik Kenti, Harran ilçesinde yer alan Tek Tek Dağları Milli Parkı’nın da bir parçasıdır. Arkeolojik açıdan mühim kalıntıların bulunduğu kente Şuayb denilmesinin nedeni, Şuayb peygamberin bir dönem bu kentte yaşadığının düşünülmesidir.

Soğmatar Antik Kenti Soğmatar Antik Kenti, Şanlıurfa’nın Harran ilçesi sınırları içinde kalır ve Harran merkeze 51 kilometre uzaklıktadır. Burası Tek Tek Dağları Milli Parkı’nın da bir parçasıdır. Geçmişi milattan sonra 2. yüzyıla dayandırılan Soğmatar Antik Kenti’nin adı Arapçada “yağmur” anlamına gelen “matar” kelimesinden türetilmiştir.

Mesudiye Medresesi Mesudiye Medresesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alır. Diyarbakır Ulu Cami’nin bir parçası olan medrese, cami avlusunun kuzeydoğusunda kalır. Medresede, buranın inşa tarihiyle ilgili bilgilerin verildiği beş farklı kitabe vardır. Bu kitabelerden alınan bilgiler ışığında medrese inşaatının 1193 yılında başlayıp eklemelerle birlikte 1224 senesine kadar devam ettiği düşünülmektedir.

Hazreti Süleyman Camii Hazreti Süleyman Camii (ya da diğer isimleriyle Nâsıriyye Camii, Murteza Paşa Camii, Meşhed Camii veya Kale Camii) Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içinde yer alır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi ile aynı avlu içinde bulunması dolayısıyla müzeyi ziyaret edenlerin buraya da kesinlikle uğramasını öneririm.

Behram Paşa Camii Behram Paşa Camii, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içinde yer alır. Diyarbakır Surları’nın Mardin Kapısı yakınlarında bulunan yapıdan Mimar Sinan’ın hayatı ve eserlerinin anlatıldığı Tuhfetül Mimarin adlı eserde bahsedildiğinden, bu cami bir Mimar Sinan eseri olarak kabul edilir.

Ziya Gökalp Müzesi Ziya Gökalp Müzesi, Diyarbakır’da Sur ilçesi sınırları içinde yer alır. Sosyolog, siyasetçi, şair ve yazar Ziya Gökalp’in 1867 senesinde doğduğu ev, 1806’da inşa edilmiştir. Yapımında bazalt taş kullanılan eve Gökalp ailesi ise 1824 senesine taşınmıştır.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içinde yer alır. Ulu Camii'nin arka sokağında bulunan müze, bir diğer Diyarbakırlı şair olan Ahmed Arif için hazırlanan Ahmed Arif Edebiyat Müzesi’nin bitişiğindedir. Cahit Sıtkı’nın 1910 senesinde hayata gözlerini açtığı ev, 1973’te Kültür Bakanlığı tarafından alınarak 1974 senesinde müze olarak faaliyete sokulmuştur.

Mor Gabriel Manastırı Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan Mor Gabriel Manastırı, Süryaniler için çok büyük bir öneme sahip olan bir din merkezi olarak biliniyor. Hatta günümüzde ayakta duran en eski Süryani Ortodoks Manastırı olma ünvanına sahip. Güngören Köyü sınırları içerisinde bulunan bu tarihi yapı, Mardin merkezden Midyat’a giderken yol üzerinde görülebiliyor.

Mardin Kalesi “Kartal Yuvası” ismiyle de bilinen Mardin Kalesi, Mardin Merkez’de bulunuyor. 970 yılında  yaptırılmış olan kale, bin yıldan fazla süredir bu topraklarda bulunuyor. Mardin Ovası’ndan 1200 metre yüksekliğe inşa edilen kale, tarihi anekdotlarda “Timur’u bezdiren kale” olarak geçiyor.

Deyrulzafaran Manastırı Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan Deyrulzafaran Manastırı, Mardin Ovası’nı kucaklayan konumu ile sizleri etkileyecek bir tarih abidesi olarak kabul ediliyor. Mardin merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunduğundan dolayı hem turlar hem de bireysel olarak gezen turistler tarafından çok ziyaret ediliyor.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Şanlıurfa Müzesi olarak da anılan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Eyyübiye ilçesinde yer alır. Bugünkü binası 2015 yılında hizmete açılan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin hikâyesi, aslında 1948 yılında Atatürk İlkokulu’nda başlamış. O dönem bulunan eserler Atatürk İlkokulu’nun deposunda bir araya getirilmiş ve daha sonra da 1956 yılında müze için Şehit Nusret İlkokulu’nda ayrı bir yer tahsis edilmiş.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Eyyübiye ilçesinde bulunan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin karşısında yer alır. Buraya gelmişken iki müzeyi aynı gün içinde gezebilirsiniz. Aynı bahçe içinde bulunduğu Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ile aynı tarihte, yani 2015 senesinde ziyaretçilere kapılarını açan Haleplibahçe Mozaik Müzesi, 6000 metrekarelik bir alana yayılıyor.

Ali İhsan Göğüş Müzesi ve Gaziantep Araştırmaları Merkezi Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Bey Mahallesi, kentin tarihi, kültürel, sosyal ve mimari atmosferini daha yakından hissedebilmek için ziyaret edebileceğiniz en ideal adreslerden biri. 1500’lü yıllardan bugüne kadar ulaşmayı başarmış taş konaklara ve dar sokaklara ev sahipliği yapan bu mahalle, aynı zamanda Atatürk’ün resmi nüfusa kayıtlı olduğu adres olma unvanına da sahip.

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi 2005 yılında Sunay ve Belgin Akın tarafından İstanbul’un Kadıköy ilçesinde kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, ülkemizin ilk oyuncak müzesi olma unvanına sahip. İlerleyen yıllarda bu müzeyi takip eden ve küratörlüğünü yine Sunay Akın’ın üstlendiği yeni oyuncak müzeleri de farklı kentlerde ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Gaziantep Zooloji ve Doğa Müzesi Ülkemizin ilk zooloji müzesinin Gaziantep’te bulunduğunu biliyor muydunuz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Burç Ormanları’nın içindeki yaklaşık bin dönümlük bir alana kurduğu Doğal Hayatı Koruma Alanı ve Hayvanat Bahçesi, aynı zamanda Gaziantep Zooloji ve Doğa Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor.

Halil-Ür Rahman Camii Halil ür-Rahman Camii, Şanlıurfa şehrinin Eyyübiye ilçesinde yer alan Balıklıgöl'ün bir köşesinde bulunur. Bu camii Halil ür-Rahman Medresesi, Rıdvâniye Camii, Rıdvâniye Medresesi ve bir hazîreden (mezarlık) oluşan Halil ür-Rahman Külliyesi’nin bir parçasıdır.

Keçi Burcu Diyarbakır Surları üzerindeki en eski ve en büyük burç olan Keçi Burcu, şehrin Sur ilçesi sınırları içinde yer alır. Surların dış kale bölümündeki Mardin Kapı’nın doğusunda bulunan Keçi Burcu’nun ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Bununla birlikte burcun içinde yer alan kitabeden buranın 1223 senesinde Mervaniler tarafından onarıldığına dair veri elde edilmiştir.

Galata Mevlevihanesi Müzesi Galata Mevlevihanesi Müzesi: İstanbul'un Tasavvuf Tarihine Yolculuk İstanbul'un kalbinde, Beyoğlu ilçesinde yer alan Galata Mevlevihanesi Müzesi, ziyaretçilerini Mevlevi tarikatının büyülü dünyasına davet ediyor. 1491 yılında Osmanlı Sultanı II. Bayezid tarafından inşa ettirilen bu tarihi kompleks, bir cami, derviş hücreleri, türbe, avlu ve sema meydanından oluşuyor.

Tünel (Beyoğlu) İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin kalbinde yer alan Tünel, dünyanın en eski yeraltı demiryolu sistemlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Tünel, İstanbul'un en işlek noktalarından Karaköy ile İstiklal Caddesi'nin başlangıcı olan Tünel Meydanı'nı birbirine bağlar.

Rum Ortodoks Patrikhanesi İstanbul'un tarihi semtlerinden Fener'de yer alan Rum Ortodoks Patrikhanesi, Hıristiyanlık tarihinin en önemli merkezlerinden biridir. Kökleri 4. yüzyıla dayanan Patrikhanenin geçmişi Bizans İmparatorluğu'na kadar uzanmaktadır. Patrikhanenin tarihsel önemi, Doğu Hıristiyanlığının ruhani merkezi olmasından kaynaklanır.

Çiçek Pasajı Çiçek Pasajı, İstanbul'un en ünlü tarihi mekanlarından biridir. Beyoğlu ilçesinde, İstiklal Caddesi üzerinde yer alan bu pasaj, hem mimari güzelliği hem de canlı atmosferiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Çiçek Pasajı'nın Tarihçesi: Pasajın tarihi 19.

Neve Şalom Sinagogu Neve Şalom Sinagogu, İstanbul'un en eski ve önemli Yahudi ibadethanelerinden biridir. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a göç eden Sefarad Yahudileri tarafından inşa edilen bu sinagog, günümüzde de İstanbul Yahudi cemaatinin merkezi konumundadır.

ESOGÜ Zooloji Müzesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin Odunpazarı ilçesi sınırlarında bulunan Meşelik Yerleşkesi’nin F4 Blok’unda yer alan ESOGÜ Zooloji Müzesi, kentin en dikkat çekici müzelerinden biri. Haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilen müzeye girişler ücretsiz.

Tarihi Yarımada (Fatih) Tarihi Yarımada, İstanbul Fatih'te yer alır ve zengin bir geçmişe sahiptir. Bizans döneminde, bölge Constantinopolis'in bir parçasıydı ve şehrin kalbi olarak kabul ediliyordu. Roma İmparatorluğu'nun doğu başkenti olan şehir, Hristiyan dünyasının merkezi konumundaydı.

Sultanahmet Camii Sultanahmet Camii, dünya çapında "Mavi Cami" olarak da bilinir ve İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından biridir. 17. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatoru I. Ahmed tarafından inşa ettirilmiştir. Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'nın tasarladığı cami, İstanbul'un Sultanahmet semtinde, Ayasofya'nın karşısında yer alır.

Patara Antik Kenti Günümüzde Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Gelemiş Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Patara Antik Kenti, bu bölgenin ev sahipliği yaptığı en kıymetli tarihi miraslardan biri. Fethiye ile Kalkan’ın arasında kalan Xanthos Vadisi’nin bir ucunda bulunan kent, 1988 yılından bu yana kazı çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.

Bolaman Kalesi Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Bolaman beldesinde yer alan Bolaman Kalesi, kent merkezinden yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan ilginç bir tarihi yapı. Beldenin denize doğru hafifçe giren burnunun üzerine ve zincirleme şekilde inşa edilmiş. Kalenin inşa tarihi hâlen net olarak bilinmiyor.

Hierapolis Antik Kenti Denizli il merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan Hierapolis Antik Kenti, her sene yaklaşık iki milyon turist tarafından ziyaret edilen Pamukkale’nin içinde, Pamukkale Travertenleri’nin hemen yanında yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de tescillenmiş olan antik kent, yaklaşık iki bin yıl önce Bergama Krallığı tarafından inşa edilmiş.

Truva Antik Kenti 1998 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Truva Antik Kenti; Anadolu, Balkan ve Ege uygarlıklarının birleştiği bir alana kurulmuş. Üç bin yıldan uzun bir tarihi geçmişe tanıklık yapan kent, Homeros’un ünlü İlyada Destanı’nda geçen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olması nedeniyle de dünyanın en ünlü antik kentlerinden biri.

Arykanda Antik Kenti İsmi Likya dilinde “yüksek kayalıkların yanındaki yer” anlamına gelen Arykanda Antik Kenti, Antalya’nın Finike ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Filolojik açıdan Anadolu dillerinden izler taşıdığı için, bu bölgedeki en eski kentlerden biri olduğu saptanmış.

Sagalassos Antik Kenti 2009 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sagalassos Antik Kenti, Burdur’un Ağlasun ilçesinde bulunuyor. Roma döneminde Pisidia Bölgesi’nin en önemli kenti olma unvanını taşıyan şehir, aynı zamanda “İmparatorların ve Aşkların Şehri” olarak da anılıyor.

Aizanoi Antik Kenti Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde konumlanan Aizanoi Antik Kenti, binlerce yıla meydan okuyan görkemli bir yapıya sahip. UNESCO tarafından oluşturulan Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de yer alan bu antik kentin tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dek uzanıyor.

Assos Antik Kenti Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü sınırları içinde bulunan Assos Antik Kenti, tarihçesinin M.Ö. 6. yüzyıla dek uzanması nedeniyle dünya arkeoloji tarihi açısından büyük önem taşıyor. Sönmüş bir volkan konisi üstünde ve deniz seviyesinden yaklaşık 200 metre yükseğe kurulmuş olan bu kentte, kazı çalışmaları 1800’lü yıllardan beri sürüyor.  Alanda ilk kazılar 1881-1883 yılları arasında Amerikalı arkeologlar tarafından yapılmış, ancak çalışmalara neredeyse bir asır boyunca ara verilmiş.

Ani Harabeleri Kars’ın en çok turist çeken duraklarından biri olan Ani Antik Kenti, diğer ismiyle Ani Harabeleri, M.Ö. 3000’den M.S. 16. yüzyıla kadar binlerce yıl boyunca dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biriymiş. İpek Yolu’nun üstünde konumlanan bu kent, üç farklı dönemde inşa edilmiş görkemli surlarla ve surların üstünde bulunan yedi kapıyla çevreleniyor.

Pergamon Antik Kenti “Doğu’nun en batısı, Batı’nın da en doğusu” olarak adlandırabileceğimiz bir konuma sahip olan Pergamon Antik Kenti, bugün İzmir’in Bergama ilçesinin sınırları içinde bulunuyor. Tarih boyunca çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bu kent, altın dönemini Orta Çağ zamanında yaşamış.

Xanthos Antik Kenti Günümüzde Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kınık Mahallesi’nin sınırları içinde kalan Xanthos Antik Kenti, Likya’nın en görkemli ve büyük kentlerinden biriymiş. Tarihte ismi Xanthos Nehri olarak da anılmış olan Eşen Çayı’nın kenarındaki ovayı gören iki tepenin üzerine kurulmuş olan kent, tarihte bir dönem Likya Birliği’nin idari merkezi olma görevini de üstlenmiş.

İsinda Antik Kenti Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Belenli Köyü’nün yakınlarında bulunan İsinda Antik Kenti, yolu Kaş ve civarına düşen arkeoloji ve tarih meraklılarının dikkatini çekebilecek bir keşif durağı. Kaş’ta başta Patara olmak üzere çok daha görkemli antik kentler mevcut ama hazır buraya kadar gelmişken daha fazla antik kent keşfetmek istiyorsanız rotanıza dahil edebilirsiniz.

Aperlai Antik Kenti Antalya’nın Kaş ilçesi sınırları içinde ve Kaş ile Kekova arasında kalan Sıcak (Sıçak) Yarımadası üzerinde yer alan Aperlai Antik Kenti, küçük bir Likya liman kenti. Günümüzde antik kenti gezmek için hem karadan hem denizden ulaşım sağlamak mümkün ama iki yolun da belli başlı zorlukları var.

Uzun Çarşı ve Kral Mezarı Ülkemizin en gözde ve kendine has tatil merkezlerinden biri olan Kaş, hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleriyle harika bir keşif cenneti. Kaş’ın sosyal hayatı ve plajları çok daha ön plana çıkıyor belki. Ancak söz konusu Likyalılara da başkentlik yapmış ve Güneş Ülkesi olarak nitelendirilmiş bir yerleşim yeri olduğu için, tarihi açıdan da çok büyük bir zenginlikten bahsedebiliyoruz.

Antiphellos Antik Kenti Antalya’nın Kaş ilçesi sınırları içinde tarihi ve arkeolojik açıdan önem arz eden durakları keşfetmek istiyorsanız ilk durağınız Antiphellos Antik Kenti olabilir. Likya’nın en önemli liman kentlerinden biri olarak bilinen Antiphellos’un tarihçesi M.Ö.

Kızlan Yel Değirmenleri Ülkemizin en huzurlu ve sakin tatil merkezlerinden biri olarak tanımlayabileceğimiz Datça, bağlı bulunduğu Muğla’nın turistik açıdan popüler olan diğer ilçelerinden de bazı noktalarıyla ayrılıyor. Bodrum, Fethiye ve Köyceğiz gibi yine yaz turizminin gözdesi olan ilçelerde daha hareketli ve kalabalık bir atmosferle karşılaşırken; Datça sınırlarından içeri girdiğimiz anda zamanın yavaşladığını hissedebiliyoruz.

Knidos Antik Kenti Muğla’nın Datça ilçesinde, Ege ve Akdeniz’i buluşturan Tekir Burnu’nda yer alan Knidos Antik Kenti, anakara ve ada olmak üzere iki farklı bölüme ayrılıyor. Batı Anadolu’nun en köklü ve önemli kıyı kentlerinden biri olan Knidos’ta, biri askeri diğeri ticari amaçla kullanılmış iki farklı liman bulunuyor.

Masumiyet Müzesi Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un 2008 yılında yayınlanan romanı Masumiyet Müzesi, 1974 yılında başlayıp 2000’lerin başında sona eren bir aşk öyküsünü anlatıyor. Elbette romanda anlatılanlar yalnızca aşk öyküsüyle sınırlı değil. Pamuk, romanda okurlarına varlıklı ve orta halli aileler üzerinden dönemin İstanbul ve Türkiye panoramasını çiziyor.

İstanbul Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi İstanbul’un en canlı, en dinamik bölgelerinden bir tanesi olan Beyoğlu’nda bulunan ve keyifli vakit geçireceğinizi garanti edebileceğim İstanbul Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Madame Tussauds aslında merkezi Londra’da bulundan ve 250 yıllık bir geçmişe sahip olan dünyaca ünlü bir müze zinciri.

Pera Müzesi Tepebaşı’nda bulunan Pera Müzesi, İstanbul’un en çok ilgi gören özel müzeleri arasında bulunuyor.  Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulmuş olan müze, 2005 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Ülkemizin en nitelikli sanat müzelerinden olan Pera Müzesi’ni pazartesi günleri haricinde saat 10:00 ile 19:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.

En önemli müzeler ve tarihi yapılar, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, evrensel değerlere sahip mekanlar arasında öne çıkar. Bu prestijli liste, kültürel ve doğal mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda uluslararası işbirliğini teşvik eder. Dünya Mirası Listesi'nde yer alan müzeler ve tarihi yapılar, insanlığın ortak hafızasını temsil eden, istisna değer taşıyan eserlerdir. Bu mekanları ziyaret etmek, dünya kültür mirasının en seçkin örneklerine tanıklık etme ve insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarını deneyimleme fırsatı sunar.

Sonuç olarak, en önemli müzeler ve tarihi yapılar, insanlığın kültürel mirasının en değerli hazineleridir. Bu eşsiz mekanlar, geçmişin ihtişamını günümüze taşırken, farklı medeniyetlerin sanatsal ve mimari dehalarını, yaşam biçimlerini ve düşünce yapılarını bizlere sunar. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler, bu müzeleri ve tarihi yapıları keşfetmek, evrensel değerlere sahip eserlere tanıklık etmek ve insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarını deneyimlemek için seyahat eder. En önemli müzeler ve tarihi yapılar, kültürel mirasımızı korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak konusunda bizlere ilham verir ve küresel ölçekte kültürel alışverişi teşvik eder.

Müze ve Tarihi Yapı Önerileri

Müzeler ve tarihi yapılar, insanlık tarihinin en değerli hazineleri arasında yer alır. Bu eşsiz mekanlar, geçmişin ihtişamını günümüze taşırken, farklı medeniyetlerin kültürel mirasını, sanatsal ve mimari dehasını, yaşam biçimlerini ve düşünce yapılarını gelecek nesillere aktarma konusunda hayati bir rol oynar. Müzeler, tarihin derinliklerinden gelen eserleri koruma altına alarak, insanlığın ortak belleğini canlı tutar. Tarihi yapılar ise bulundukları coğrafyanın kimliğini yansıtan, döneminin estetik anlayışını ve mühendislik becerilerini gözler önüne seren eşsiz eserlerdir.

En önemli müzeler ve tarihi yapılar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, evrensel değerlere sahip mekanlar arasında öne çıkar. Bu prestijli liste, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda uluslararası işbirliğini teşvik eder. Dünya Mirası Listesi'ndeki müzeler ve tarihi yapılar, insanlığın ortak hafızasını temsil eden, istisnai öneme sahip eserlerdir. Bu mekanları ziyaret etmek, dünya kültür mirasının en seçkin örneklerine tanıklık etme ve insanlık tarihinin dönüm noktalarını deneyimleme fırsatı sunar.

Müzeler ve tarihi yapılar, aynı zamanda bulundukları şehirlerin ve ülkelerin tanıtımına, ekonomisine ve kültürel alışverişine önemli katkılar sağlar. Bu eşsiz mekanlar, kültür turizminin vazgeçilmez unsurları arasında yer alır. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler, müzeleri ve tarihi yapıları keşfetmek, farklı kültürleri deneyimlemek ve geçmişin izlerini takip etmek için seyahat eder. Bu da ülkelerin turizm potansiyelini artırarak, ekonomik kalkınmaya ve uluslararası ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunur.

Sonuç olarak, müzeler ve tarihi yapılar, insanlığın kültürel mirasının korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından vazgeçilmez öneme sahiptir. Bu eşsiz mekanları keşfetmek, sadece estetik bir deneyim değil, aynı zamanda eğitici ve ilham verici bir yolculuktur. Müzeleri ve tarihi yapıları ziyaret ederek, geçmişin hikayelerine kulak verir, farklı medeniyetlerin yaşam biçimlerini anlar ve insanlığın ortak değerlerini kavrarız. Bu nedenle, kültürel mirasımızı korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Müzeler ve tarihi yapılar, bu sorumlulukların yerine getirilmesinde kilit bir rol oynar ve küresel ölçekte kültürel alışverişi teşvik eder. Bu eşsiz mekanları ziyaret ederek, insanlık tarihinin en değerli hazinelerine tanıklık etme ve kültürel mirasımızı yaşatma fırsatını yakalayabiliriz.

  • Müzeler, kültürel mirasımızı koruyan ve gelecek nesillere aktaran hayati kurumlardır. Ziyaretçilere tarih, sanat, bilim ve daha pek çok konuda derinlemesine bilgi sunarak eğitim ve ilham kaynağı olurlar. Ayrıca, müzeler toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek kültürel anlayışı ve hoşgörüyü teşvik eder. Tarihi eserlerin ve sanatın yakından incelenmesi, geçmişle bağlantı kurmamıza ve kendi kimliğimizi daha iyi anlamamıza olanak tanır.

  • Tarihi yerleri ziyaret etmek için en iyi zaman, genellikle kalabalıktan kaçınmak ve daha sakin bir deneyim yaşamak istiyorsanız, turistik sezonun dışındaki dönemlerdir. İlkbahar ve sonbahar ayları, hava durumunun ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğu ve doğanın güzelliğinin zirvede olduğu zamanlar olarak öne çıkar. Ancak, bazı tarihi yerler ve müzeler özel etkinlikler veya sergiler düzenleyebilir, bu nedenle ziyaretinizden önce etkinlik takvimini kontrol etmek faydalı olacaktır.

  • Müze ve tarihi yer ziyaretlerinde saygılı bir ziyaretçi olmak önemlidir. Sergilenen eserlere dokunmaktan kaçınmalı, fotoğraf çekimi kurallarına uymalı ve çevreyi temiz tutmalısınız. Ayrıca, rehberli turlara katılmak veya sesli rehber cihazları kullanmak, ziyaretinizden maksimum derecede faydalanmanıza yardımcı olabilir. Ziyaret öncesi araştırma yapmak, ilginizi çeken eserler veya bölgeler hakkında daha fazla bilgi edinmenize ve zamanınızı daha verimli kullanmanıza olanak tanır.

İlgili İçerikler

Ege ile Anadolu topraklarının bağlandığı noktada yer alan Uşak, antik çağlardan beri yerleşim tarihine sahip. Bu sayede günümüze de çok...

Ülkemizin en turistik kentlerinden biri olan Balıkesir, Ege ile Marmara’nın kesiştiği bölgede yer alması sayesinde doğanın cömert mirasından fazlasıyla nasibini...

Spil Dağı’nın eteklerine yayılmış olan Manisa, hem tarih hem de doğa tutkunları için ilgi çekici bir keşif durağı. Osmanlı döneminde...

Türkiye’nin en yüksek zirvesine ev sahipliği yapan Ağrı, görkemli doğası ve zengin tarihiyle Doğu Anadolu’nun en etkileyici şehirlerinden biri. İsmini,...

Türkiye’nin görülmesi gereken noktalarından olan Sivas’a gitmeyi planlayanlar için bir “Sivas gezilecek yerler listesi” hazırlayalım dedik. Kolları sıvadık, “burayı görmeden...

Doğu Anadolu Bölgesi’nin turistik açıdan en çok ilgi çeken şehirlerinden biri olan Erzurum, hem doğal güzellikleri hem de tarihi mirası...

İstanbul’un açık ara en keyifli semtlerinden biri olan Cihangir, hem Beyoğlu gibi turistik bir ilçenin bir parçası olması hem de...

Yemek yemeyi hayatın en önemli keyiflerinden biri olarak gören ve özel bir tecrübe olarak yaşamak isteyen kişiler için, İzmir’in Urla...

Ülkemizin termal turizm başkentlerinden biri olan Afyonkarahisar, hem sağlık ve huzur hem de tarih  ve doğa dolu bir kaçamak arayanlar...

Masal diyarını andıran travertenleri, meşhur kaplıcaları ve tarih kokan antik kentleriyle Denizli, yeni yerler keşfetmeyi sevenler için adeta bir hazine...

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en özel şehirlerinden bir tanesi olan Elazığ’ın eski çağlardaki adı Harput’tur. Yukarı Fırat havzasının doğal güzelliklerini bünyesinde...

Bir yanına görkemli Toros Dağları’nı, bir yanına da Seyhan Nehri’ni almış olan Adana, ülkemizin turistik açıdan en etkileyici kentlerinden biri....

Eski ismi olan Bozok olan Yozgat, Türkiye’nin küçük şehirlerinden bir tanesidir. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, tarihçesi de son derece köklüdür....

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden bir tanesi olan Erzincan, saklı güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen ve ziyaret edilmeyi hak eden...

Doğu Anadolu Bölgesi, her şehri ile keşfedilmeyi hak eden birçok tarihi, kültürel ve doğal değere sahip bir coğrafyadır. Batının denizi...

Tarihi geçmişi antik çağlara kadar uzanan Aksaray, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan küçük bir şehrimizdir. Büyük bölümü Konya havzasında ve...

Popüler İçerikler
Adana Gezilecek Yerler: Adana’da Gezilecek En İyi 18 Yer Gezilecek Yerler
Adana Gezilecek Yerler: Adana’da Gezilecek En İyi 18 Yer

Bir yanına görkemli Toros Dağları’nı, bir yanına da Seyhan Nehri’ni...

Bingöl Gezilecek Yerler: Bingöl’de Gezilecek En İyi 10 Yer Gezilecek Yerler
Bingöl Gezilecek Yerler: Bingöl’de Gezilecek En İyi 10 Yer

Doğu Anadolu Bölgesi, her şehri ile keşfedilmeyi hak eden birçok...