İsmini Samsun’un içinde bulunduğu ilçesinden alan Tekkeköy Mağaraları ya da tam ismiyle Tekkeköy Mağaraları Arkeoloji Vadisi, kent sınırları içinde insanlık tarihinin izini sürmek için ziyarete edebileceğiniz en ilginç ve köklü noktalardan biri. Bildiğiniz üzere, Karadeniz coğrafyasında arkeoloji tarihinin izlerini neredeyse insanlığın yerleşim tarihinin başlangıcına kadar sürebiliyoruz. Bu coğrafya sınırları içindeki ilk insan yerleşkesini de Tekkeköy Mağaraları oluşturuyor. Tarihçesi M.Ö. 60.000 ile 10.000 yılları arasına kadar uzanan bu bölge, ilk kez 1941 yılında İsmail Kılıç Kökten’in başkanlık ettiği bir heyet tarafından araştırılmaya başlanmış. Bu sayede de buradaki vadi sınırları içinde Eski Taş Çağı’na kadar uzanan birçok farklı sığınak, mağara ve yerleşim yeri bulunmuş. Buluntular arasında kazıyıcı ve kesici aletlerin yanı sıra, mızrak ve ok gibi çeşitli savaş aletleri de mevcut. Ayrıca, Tunç Çağı’na tarihlenen iğne ve çömlek gibi objelere de ulaşılmış.
Günümüzde Tekkeköy Mağaraları açık hava müzesi statüsünde ve ziyarete açık. Bu tarihi bölge, aynı zamanda bir imitasyon müzesine de ev sahipliği yapıyor. Müzede geçmiş çağlarda kullanılan çeşitli aletlerin ve birtakım buluntuların imitasyonları sergileniyor. Tekkeköy Mağaraları’nı yalnızca bu objeleri yakından incelemek için değil, aynı zamanda yalnızca piknik yapmak ya da doğayla iç içe vakit geçirmek için de ziyaret edebiliyorsunuz. Çünkü bölge hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekmeyi başarıyor.
Tekkeköy Mağaraları’nda yapılan kazılarda ele geçen gerçek buluntular, günümüzde Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilenmekte. Ayrıca, yapılan araştırmalar bize Çınarcık ile Fındıcak vadilerinin kesiştiği noktada Frigler tarafından inşa edilmiş bir kale olduğunu da gösteriyor. Bu kalenin haberleşme amaçlı kullanıldığı tahmin ediliyor. Vadide geçmiş çağlarda seremoni amaçlı kullanılan bir Hitit yolu bulunduğu da elde edilen diğer bilgiler arasında.