Yalova’nın Merkez ilçesinde ve sahil şeridi üzerinde bulunan Yürüyen Köşk, kentin en ünlü tarihi yapılarından biri. Yalnızca tarihi bir köşk değil, aynı zamanda çevre bilincinin ve Atatürk’ün duyarlılığının bir sembolü olarak da tüm görkemiyle yükseliyor. Yürüyen Köşk, ilk olarak 12 Eylül 1929 tarihinde inşa edilmiş. Atatürk, Ertuğrul isimli yatıyla Yalova açıklarından geçtiği esnada sahilde görkemli bir çınar görmüş ve yanına bu köşkün inşa edilmesi talimatını vermiş. 22 gün içinde tamamlanan yapı, 1930 yılına dek Atatürk tarafından dinlenme amaçlı kullanmış. Ancak bir gün, ağacın dallarının binanın duvarına ve çatısına dayandığı fark edilmiş. Aslında Yürüyen Köşk’ün efsaneleşmesi de tam da böyle başlamış.
Atatürk, ağacın dallarının kesilmesini istemediği için, "Dal kesilmeyecek, köşk kaydırılacak!” emri vermiş. Elbette bunu yapmak kolay bir iş değilmiş. 8 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul Fen İşleri ekipleri tarafından başlatılan kapsamlı çalışma neticesinde, olağanüstü bir mühendislik uygulamasına imza atılmış. Ağacın tek bir dalına bile zarar verilmeden, köşkün temelinin altına tramvay rayları yerleştirilmiş. Böylece yapı, doğu yönüne doğru tam 4,8 metre kaydırılmış. 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanan çalışma sayesinde, neredeyse 400 yaşında olan çınar ağacı da kesilmekten kurtulmuş.
Kare planlı Yürüyen Köşk’ün giriş katında oturma odası ve kristal camlarla çevrelenen deniz manzaralı bir toplantı salonu bulunuyor. Üst katta ise dinlenme odası, yatak odası ve terasa çıkılan bir kapı mevcut. Atatürk’ün isteğiyle köşke mutfak yapılmamış. 2006 yılından beri ziyarete açık olan köşk, bugün Yalova'nın en turistik duraklarından biri. Her yıl yaklaşık 50 bin kişi tarafından ziyaret edilen bu özel yapı, doğayı koruma bilincinin somut bir örneği olarak ayakta duruyor. Doğu Çınarı (Plantanus Oriantalis) türündeki ağaç ise 2015 raporlarına göre 390 yaşında ve hâlâ sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürüyor.