Bitlis’in Ahlat ilçesinde ve Van Gölü'nün kuzey kıyısında yer alan Ahlat Selçuklu Mezarlığı, ziyaretçilerini adeta bir zaman tünelinin içine girmeye davet ediyor. Bu tarihi alan yalnızca bir mezarlık değil, aslında devasa bir açık hava müzesi. 210 bin metrekareye yayılan alanıyla, ülkemizin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük Türk-İslam mezarlığı olma unvanını taşıyor.
8 bini aşkın mezar taşına ev sahipliği yapan Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nda, 118 mezar taşı anıt statüsüne sahip. Bazı taşların yüksekliği 3,5 metreden fazla ve bu da onları Anadolu'daki normal mezar taşlarından çok daha görkemli kılıyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde de yer alan mezarlığın tarihçesi, binlerce yıl öncesine dayanıyor. 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar ve Osmanlılar tarafından kullanılmış. Alanda Orta Asya Türk mezar tiplerine benzeyen yeraltı odacıkları da mevcut. Söz konusu tarihi eserlerin her biri, geçmişin somut birer belgesi niteliğinde. Mezar taşlarının bir tarafında gömülen kişinin kimlik bilgileri, mesleği ve memleketi yazılı. Bazıları, Orta Asya Türk kültürüne ait çift başlı ejder motifleriyle de süslenmiş. Taşların diğer tarafında ise mezar taşını yapan sanatkârın adı, Kuran-ı Kerim'den ayetler ve çeşitli süslemeler bulunuyor.
900 yıldır ayakta duran Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Orta Asya ile Anadolu arasındaki kültürel bir köprü niteliğinde. Haftanın her günü, 24 saat boyunca ve ücretsiz şekilde ziyaret edilebilen alan, bizce yolu Bitlis’e düşen herkesin uğraması gereken bir durak.