Elazığ'ın Merkez ilçesine bağlı Harput Mahallesi'nde ve Harput Kalesi’ne yakın bir konumda bulunan Arap Baba Mescidi ve Türbesi, kente Selçuklu döneminden miras kalan eserlerden bir tanesidir. Kitabesi de hâlen sağlam olan mescit, Selçuklu hükümdarlarından IV. Kılıçarslan’ın oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında ve Yusuf İbn Arebişah tarafından inşa edilmiştir. Selçuklu mimarisinin klasik özelliklerini taşımaktadır ve iki katlıdır. Arap Baba’ya ait olduğu sanılan sanduka, yapının alt katındadır. Üst kat ise mescit bölümüne ayrılmıştır. Kare planlı şekilde inşa edilmiş olan mescidin üzeri kubbeyle örtülü, minaresi de kısmen yıkılmış durumdadır. Mihrabın ise her iki tarafında da iki pencere mevcuttur. Mescidin mihrabında ve üst bölümünü meydana getiren kubbenin tam ortasında, 13. yüzyıl Selçuklu çinileri bulunmaktadır.
Arap Baba, Harput'un manevi zenginliğyiyle tanına velilerdendir. İsmi Yusuf, babasının adı ise Arapşah’tır. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır, doğum tarihi ve yeri de belli değildir. 13. yüzyılda yaşayan Arab Baba’nın, Harput’un fethi için bölgeye gelen Selçuklu kumandanlarından ve aynı zamanda büyük bir veli olduğu rivayet edilir.
Cenazelik olarak da adlandırılan mumyalık bölümü, klasik Selçuklu türbelerinde de olduğu gibi mescidin alt katında yer almaktadır. Tonoz örtülü, dikdörtgen dar bir bölmedir ve yuvarlak basık kemerli küçük bir girişi bulunmaktadır. İçerisinde cam ile kaplanmış bir sanduka bulunur ve bilinene göre bu mezarın içinde Arap Baba olarak bilinen kişi yatmaktadır. Üzerine yeşil bir çuha örtü örtülmüştür.