Türkiye’de tarihi ve kültürel eserlerin toplumla buluşmasına öncülük eden arkeoloji ve etnografya müzeleri topluma önemli bir hizmet vermektedir. 30 Nisan 1965 yılında Elazığ'ın Harput Mahallesi'ndeki Alacalı Mescit’te kurulan Harput Müzesi de bu hizmeti uzun yıllar vermiştir. İlerleyen süreçte Keban ve Karakaya Baraj projeleri için yapılan yüzey araştırmaları ve kazılarda gün yüzüne çıkarılan eserlerin teşhiri ve korunması için, daha geniş bir alana geçiş yapma ihtiyacı doğmuştur. Bunun üzerine, 1971 yılında Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kampüsü içerisinde yeni müze inşasına başlanılmış ve 28 Temmuz 1982 yılında Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Yeni müze binası arkeolojik eserler ve sikke salonu, halı ve kilim galerisi ve etnografya salonu olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. 2010 yılında yenilenen müze, kronolojik teması ve modern yüzüyle 2011 yılı Haziran ayında tekrar ziyarete açılmıştır.
Müzenin arkeolojik eserler bölümünde Tülin Tepe, Tepecik Ören Yeri, Değirmen Tepe, Haraba Höyüğü, Norşun Tepe, Aşvan, Sakyol (Pulur), Ağın Kalaycık Höyüğü, Ağın Kalecik Höyüğü, Pağnik Ören Yeri, Han İbrahim Şah, Şemsiye Tepe ve Yeniköy, Karataş Kayaaltı Sığınağı, Küllünün İni, Aktaş ve Yıkılgan kazılarında bulunan eserler sergilenmektedir. Bu eserler Paleolitik, Neolotik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine aittir. Müzenin ilgi çeken etnografik eserleri arasında ise Elazığ yöresine ait ipek, pamuk ve basmadan dikilen kadın giysileri, takı ve süs eşyaları, kemer, kemer tokaları, bakır kaplar, iğne oyalı yazmalar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ve Cumhuriyet dönemine ait kesici ve ateşli silahlar yer almaktadır.