Osmanlı dönemi hamam mimarisinin İstanbul’daki en güzel örneklerinden biri olan Gedikpaşa Hamamı, 1475 yılında Gedik Ahmet Paşa’nın emriyle inşa edilmiş. Mimar Sinan’ın ustası olarak da tanıdığımız Mimar Hayrettin’in imzasını taşıyan tarihi yapı, dönemin klasik çifte hamam tasarımına sahip. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümleri bulunuyor, ki zaten İstanbul’da hâlen geleneksel işlevini koruyan tarihi hamamların neredeyse tamamı bu şekilde tasarlanmış. Kapalıçarşı’ya sadece 250 metre uzaklıkta yer alan Gedikpaşa Hamamı, asırlara direnerek hâlen hem yerel halka hem de yerli ve yabancı turistlere hizmet vermeyi sürdürüyor.
İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Beyazıt semtinde ve kendisiyle aynı ismi taşıyan cadde üzerinde yer alan Gedikpaşa Hamamı, kentin en eski hamamlarından. Aynı mimari eksen üzerine inşa edilmiş olan iki bölümün girişleri farklı noktalardan sağlanıyor. Erkekler bölümüne giden yolun seviyesi zamanla yükseldiği için, buradan giriş yapmak isteyenlerin taş bir merdivenden inmesi gerek. İç kısımda ziyaretçileri büyük bir kubbenin örttüğü kare planlı bir soyunmalık alanı karşılıyor. Soyunma alanının merkezinde geçmişte bir şadırvan olduğunu da biliyoruz, ancak ne yazık ki günümüze ulaşamamış.
Gedikpaşa Hamamı’nın inşasında kesme taş ve moloz kullanılmış. Kubbeler ise kiremit kullanılarak kaplanmış. Her iki bölümü de soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olmak üzere üç kısımdan oluşan yapıda, günümüzde de geleneksel hamam ritüellerini yaşamak mümkün. Osmanlı’nın hamam kültürünü ve mimari estetiğini günümüze taşıyan Gedikpaşa Hamamı, gündelik hayatın stresine ve koşuşturmasına bir mola verip geçmişe yolculuk yapmak isteyen herkes için görülmeye değer bir destinasyon olabilir. Siz de zamanda yolculuk yapmış gibi hissetmek ve bu köklü kültürü deneyimlemek için Gedikpaşa Hamamı’nı ziyaret edebilirsiniz.