İstanbul’un Şile ilçesinde yer alan en popüler ve önemli plajlardan biri olan Kumbaba Plajı’na, Şile’nin merkezine gelmeden sola doğru sapıp dere yolunu birkaç kilometre boyunca takip ettiğiniz takdirde ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Bu bölgede bulunan ve plaja da ismini veren Kumbaba Tepesi, Bizans döneminden bu yana şifalı olarak biliniyor. Çünkü bu bölgedeki kırmızı ve turuncu renkli kumlar, demir ve bakır alaşımlı. Radyoaktif özellikleri sebebiyle başta romatizma olmak üzere birçok hastalığa iyi geldikleri düşünülüyor.
Rivayete göre, Bizans döneminde de burada tıbbi amaçlarla kum ve güneş banyosu yapılırmış. Hatta Bizans İmparatorluğu bu tepeyi güneş hamamı olarak da kullanmış. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde yer alan bilgilere göre, Kumbaba burada yaklaşık dört asır önce yaşamış bir Türkmüş. Şile’deki kumların doğal yollarla tedavi sürecinde etki gösterdiğini tespit ettiği için, buraya da onun ismi verilmiş. Gerçek ismi bilinmeyen, ancak ilk fizyoterapi uzmanımız olduğu düşünülen Kumbaba’nın mezarı da bu tepede yer alıyor.
Kumbaba Plajı da sözünü ettiğimiz türdeki kumlarla bezeli olması sebebiyle turistik açıdan bir hayli popüler. Bir karavan ve çadır kamping alanına da ev sahipliği yapan plaj, ziyaretçilerine duş, tuvalet ve soyunma kabini gibi olanaklar da sunuyor. Plajın çevresinde yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz büfe ve kafeterya tarzı işletmeler mevcut. Ayrıca, Kumbaba Mahallesi’nde yaklaşık elli yıldır sürdürülen nostaljik bir gelenek var: Bu gelenek sayesinde Kumbaba Plajı’na Şile Belediyesi’nin otantik salıyla da ulaşım sağlayabiliyor, arzu ederseniz de kum zambaklarıyla bezeli dere yolundan yürüyebiliyorsunuz.