Niğde’nin merkezinde ziyaretçilerini ağırlayan Niğde Müzesi, sizi İç Anadolu topraklarının Paleolitik çağdan günümüze uzanan kesintisiz yolculuğuna tanıklık etmeye davet ediyor. Binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini taşıyan eşsiz eserlere ev sahipliği yapan müzenin tarihçesi, II. Dünya Savaşı yıllarına kadar uzanıyor.
Savaş döneminde İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin deposu olarak kullanılan Akmedrese, 1957 yılında Niğde Müzesi’ne dönüştürülmüş. 1977 yılında ise eserler yeni bir müze binasına taşınmış. 2001 yılında yapılan son düzenlemelerle de bugünkü modern görünümüne kavuşmuş. Hatta söz konusu düzenleme çalışmaları sayesinde 2003 yılında Avrupa'da Yılın Müzesi ödülüne de aday gösterilmiş.
Niğde Müzesi’nde, Orta Anadolu arkeolojisinin izlerini kronolojik şekilde sergileyen altı farklı salon mevcut. Her salon, farklı bir döneme ışık tutuyor. Birinci salonda Köşk Höyük'ten çıkarılan ve M.Ö. 4883 yılına tarihlenen Kalkolitik Ev’n birebir kurgusunu göreceksiniz. Yine bu salonda, obsidyen aletler, tanrı ve tanrıça heykelcikleri gibi binlerce yıllık eserler de bulunuyor. İkinci salona geçtiğinizde, Eski Tunç Çağı'ndan günümüze ulaşan madenci köyü ve Asur Ticaret Kolonileri döneminden kalma saray buluntuları yer alıyor.
Üçüncü salon, Geç Hitit-Frig dönemine ait eserler için ayrılmış. Fırtına ve bereket tanrısı stelleri, hiyeroglif yazıtlar ve etkileyici "Göllüdağ Aslanı" heykeli burada sizi bekliyor. Dördüncü salonda Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler var. Beşinci salon ise kendi içinde iki ayrı bölüme ayrılmış: Sikke bölümünde Grek'ten Osmanlı'ya uzanan sikke koleksiyonunu, mumya bölümünde ise 10. yüzyıla tarihlenen Rahibe Mumyası ile 13. yüzyıldan kalma dört çocuk mumyasını görebilirsiniz. Altıncı salonda da sizi etnografik eserler karşılayacak.
Niğde Müzesi, haftanın her günü 08:30 ile 17:30 saatleri arasında ziyarete açık. MüzeKart sahipleri için giriş ücretsiz.