Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kentlerinden biri olan Bartın, aslında birbirinden kıymetli sivil mimari örneklerine de ev sahipliği yapıyor. Bartın’ın kent merkezinde çoğunluğu ortalama bir buçuk iki asırlık olan çok sayıda tarihi ev mevcut. Bartın ahşap evleri ya da tarihi Bartın evleri olarak adlandırılan bu yapıların ne yazık ki çok azı restorasyon çalışmasından geçirildi. Bir kısmı yıkılma, bazıları da yanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bartın genelinde toplamda 260 adet tescillenmiş tarihi ahşap ev mevcut. Bunlardan bazıları konaklama işletmesi olarak da kullanılıyor.
Bartın’ın kent merkezinde gezerken sıklıkla görebileceğiniz ahşap tarihi evler, özellikle Tanzimat Fermanı’ndan sonra yapılan reformlardan açıkça etkilenmiş mimari detaylara sahip. Barok ve Art Nouveau üsluplarını yansıtan yapılar genellikle iki katlı şekilde inşa edilmiş. Birçoğu daraba ismi verilen ağaç çitlerle çevrelenmiş bahçelerin içinde yer alıyor. Karkas-ahşap üst katların altında da taştan inşa edilmiş zemin katlar var. Evlere genellikle gulluk ismi verilen bir girişten giriliyor ve bahçelerde de taşlarla kaplı yürüme yolları bulunuyor.
Tarihi Bartın evlerinin en karakteristik özelliklerinden biri çok pencereli olmaları. Giyotin pencere türünün tercih edildiği yapılarda, yalnızca cumba ve merdiven aydınlatma görevini üstlenen pencerelerin yuvarlak formda olduğunu görüyoruz. Evlerin özellikle tavanları ve pencereleri birbirinden göz alıcı süslemelerle bezeli. Hemen hemen her bahçenin içinde taş birer kuyu da yer alıyor.
Eğer tarihi Bartın evlerinden konaklama işletmesine dönüştürülmüş olanlarında konaklarsanız, kentin tarihi ve mimari dokusuna ilişkin ipuçlarını çok daha yakından inceleyebiliyorsunuz. Bunu yapmadan da kent merkezinde keyifli bir yürüyüşe çıkmak, tarihi evleri yakından görmek ve kentin nostaljik atmosferini hissetmek için yeterli olacaktır.