Adıyaman'ın ev sahipliği yaptığı en önemli tarihi yapılardan biri olan Cendere Köprüsü, kentin görkemli kanyonlarından birinden akan Cendere Çayı’nın üzerinde neredeyse 2 bin yıldır ayakta duruyor. Dünyanın hâlen kullanılan en eski köprülerinden biri olmasının yanı sıra, ait olduğu Roma döneminin ustalıklı mimarisini ve mühendislik başarısını da gözler önüne seriyor.
Cendere Köprüsü, Kahta ilçe merkezinden Nemrut Dağı'na doğru ilerleyen yolda, Karakuş Tümülüsü'nü geçtikten yaklaşık 10 kilometre sonra karşınıza çıkacak. Sincik-Kocahisar yol ayrımında bulunan tarihi yapı, Roma İmparatoru Septimius Severus'un emriyle M.S. 198-200 yılları arasında inşa edilmiş. Köprünün konumunun bu şekilde seçilmiş olması da elbette tesadüf değil. Antik çağda Chabinas adıyla bilinen Cendere Çayı'nın iki yakasını birleştiren köprü, inşa edildiği dönemin önemli ticaret ve askeri yolları üzerinde bulunuyor.
Cendere Köprüsü, hiç harç kullanılmadan inşa edilmiş bir yapı. Her biri yaklaşık 10 ton ağırlığındaki 92 adet devasa kesme taş blok, sadece kendi ağırlıklarıyla köprüyü binlerce yıldır ayakta tutuyor. 120 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğinde ve 30 metre yüksekliğindeki tarihi yapı, hem statik açıdan son derece dayanıklı hem de anıtsal bir görünüme sahip. Latince yazılmış kitabeleri de günümüze kadar ulaşabilmiş. Kitabede, köprünün Samsat'ta karargâh kuran XVI. Roma Lejyonu Flavia Firma'nın generali Alfenius Senecio komutasındaki Marius Perpetus tarafından inşa ettirildiği yazıyor.
Romalılar tarafından inşa edilen ikinci en geniş kemerli köprü olan Cendere, 1997 yılında kapsamlı bir bakım çalışmasından geçirildi. Aslında 2002 yılına kadar araç trafiğine açıktı, ancak şimdi yaklaşık 500 metre doğusuna yapılan yeni köprü sayesinde tamamen yaya trafiğine ayrılmış durumda. Eğer Adıyaman’ı gezmeyi planlıyorsanız, Cendere Köprüsü’ne de mutlaka uğramanızı öneririz. Muhteşem kanyon manzarasının da eşlik ettiği bu yirmi asırlık şaheser, Adıyaman gezinize bambaşka bir derinlik katacaktır.