İstanbul’un en huzurlu Boğaz semtlerinden biri olan Kuruçeşme, Beşiktaş ilçesi sınırları içinde. Gerek tarihi dokusu gerek doğal güzellikleriyle dikkat çeken semt, özellikle son yıllarda eğlence ve gece hayatı başlığında da hızla gelişiyor. Aslında Kuruçeşme, Osmanlı döneminde önemli bir yazlık yerleşim alanıymış. Zaman içinde de çeşitli kültürlerin buluşma noktası haline gelmiş. Ortaköy ile Arnavutköy semtlerinin arasında kalan yerleşim yerinin, Antik Çağ’dan itibaren önemli bir merkez olduğunu biliyoruz. Tarih boyunca Bizans’tan Osmanlı’ya birçok medeniyetin izlerini taşıyan semtte, bugün hala geçmişin izlerine rastlamak da mümkün.
Bizans döneminde yaşanan kuraklıkta su kaynaklarının azalması nedeniyle bu bölgenin “Ksirokrini”, yani Kuruçeşme olarak adlandırıldığı düşünülüyor. Ancak semtin neden bu ismi aldığına ilişkin bir diğer görüşe göre ise bölgedeki ormanlardan dolayı ilk olarak buraya “Koru Çeşme” deniyormuş. Günümüzde belki Kuruçeşme’de görkemli ormanlara rastlamıyoruz ama kentin gitgide beton yığınına dönüştüğü günümüz çağında, semtte hâlen doğayla baş başa kalmanın ve Boğaz manzaralarının keyfini çıkarabileceğiniz bir yer var: Kuruçeşme Parkı!
Semtin sahil şeridinde uzanan Kuruçeşme Parkı, çok keyifli bir atmosfere sahip. Toplam 12.835 metrekarelik geniş bir alanı kaplıyor. İstanbul Boğazı manzarasına nazır parkın kıyı şeridi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen onarım ve yenileme çalışmaları neticesinde güçlendirilmiş. Böylelikle bu alan, yürüyüş yolu ve dinlenme alanı olarak yeniden düzenlenmiş. Fore kazık sistemiyle yapılan güçlendirme çalışması sayesinde kıyı şeridini artık daha güvenli şekilde kullanılabiliyor.
Geniş bir yürüyüş parkuruna ve aletli spor alanlarına ev sahipliği yapan Kuruçeşme Parkı, Boğaz’a nazır spor yapmak isteyenler için dört dörtlük bir ortam sunuyor. 7.557 metrekarelik yürüyüş yolu, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar kullanıma açık. Ayrıca, parkın çevresinde dinlenme alanları ve banklar da mevcut.