İstanbul’un en turistik duraklarından biri olan Eminönü semtinde yer alan Ahi Çelebi Camii, hem tarihi ve kültürel hem de dini açıdan büyük önem taşıyan bir yapı. Halk arasında "Kanlıfırın Mescidi" ve "Yemişçiler Camii" olarak da anılan tarihi ibadethane, İstanbul'un fethinden sonraki dönemde sur dışında inşa edilen nadir camilerden biri olma özelliğini taşıyor. İnşa emri, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde yaşamış, ünlü Osmanlı hekimi Ahi Mehmet Çelebi tarafından verilmiş.
Osmanlı tıbbına sağladığı önemli katkılarla tanınan Ahi Çelebi, özellikle böbrek ve idrar kesesi taşlarının tedavisi üzerine çalışmalarıyla ün kazanmış bir hekimmiş. Babası ise Fatih Sultan Mehmet’in de hekimlerinden olan Tebrizli Mevlana Kemal’miş. Babasından öğrendiği tıp bilgisini devrin bilgin hekimlerinden ders alarak daha da ileri noktaya taşıyan Ahi Çelebi, mesleğinde başhekimlik görevine kadar yükselmiş.
İstanbul folklorunda önemli bir yer tutan Ahi Çelebi Camii hakkında bazı rivayetler var. En yaygın olanı, Evliya Çelebi'nin seyahatlerine bu camide gördüğü bir rüya nedeniyle başlamış olması üzerine. Rivayete göre, rüyasında Hz. Peygamber’i gören Evliya Çelebi, "Şefaat ya Rasulullah" demek isterken heyecanla "Seyahat ya Rasulullah" demiş ve seyahatleri de bu noktadan sonra başlamış.
Dikdörtgen planlı şekilde inşa edilen Ahi Çelebi Camii, ikişer kemerle desteklenen tek kubbeli bir yapı. Osmanlı mimarisinin klasik taş ve tuğla işçiliğinin etkileyici bir örneğini oluşturuyor. Yıllar içinde birçok kez onarım görmüş olan cami, 1539 ve 1653 yıllarında çıkan yangınlar ile 1892’deki büyük İstanbul depremi sırasında ciddi hasarlar almış. Özellikle depremden sonra caminin zemininden fışkıran su yapının içine dolduğu için, hasarları telafi etmek çok zor olmuş. Caminin mimari yapısını temelden değiştiren bu durumun ardından sürdürülen restorasyon çalışmaları, yapıyı bugünkü görünümüne kavuşturmuş. Son restorasyon çalışmasını 2005-2007 yılları arasında bir hayırseverin desteğiyle geçiren Ahi Çelebi Camii, günümüzde ibadete ve ziyarete açık.
