Kuzey Ege’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan ve son derece köklü bir tarihi geçmişi içinde barındıran Bozcaada, yılın her döneminde ziyaretçi akınına uğruyor. Bozcaada’yı özel ve eşsiz kılan onlarca farklı değer var. Bunlardan bazıları, asırlara meydan okuyarak günümüze dek ulaşabilmeleri sayesinde adanın birer simgesi haline gelmiş durumda. Tıpkı Bozcaada Kalesi ve Polente Feneri gibi, Bozcaada yel değirmenleri de söz konusu simgelerin arasında yer alıyor. Bozcaada’nın yaklaşık bin yıllık silüetinin çok önemli bir parçasını oluşturan yel değirmenleri, 2019 yılından beri yeniden ve uzun bir sürenin ardından ayağa kalktı.
Sözünü ettiğimiz yel değirmenleri, aslında zamanın çetin şartları nedeniyle büyük ölçüde tahrip olmuş ve uzun süre boyunca atıl durumda bırakılmaları nedeniyle yıkılmıştı. Ancak Bozcaada Kaymakamlığı’nın yoğun emekleriyle başlattığı kapsamlı proje sonunda, her bir yel değirmeninin eski yeri belirlendi. Bu aşamada, adanın yerel halkından toplanan eski Bozcaada fotoğraflarından da önemli bilgiler toplandı. Nihayetinde, yel değirmenlerinin geçmişte durduğu noktalar temizlendi ve düzenlendi. Daha sonra da bu noktalara çapı dört metre, yüksekliği de 6,5 metre olan iki farklı yel değirmeni inşa edildi. Bu iki yel değirmeni, güney cephede konumlandırılmış durumda. Proje kapsamında, kuzey cepheye inşa edilecek değirmenlere ilişkin çalışmalar da sürüyor. Yel değirmenlerine, Rum Mahallesi’nin ardından başlayan taş yolu takip ederek ulaşılabiliyor. Yaklaşık beş dakika süren bu yolculuk, sizi son derece etkileyici bir manzaraya kavuşturuyor.