Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Tepebaşı Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Kurtuluş Camii, kentin en görkemli ve eski camilerinden biri. Bu tarihi ibadethane aslında 1892 yılında St. Mary (Valide Meryem) Kilisesi olarak inşa edilmiş. Kaynaklarda ismi Antep Meryem Ana Kilisesi ya da Surp Asdvadzadzin Katedrali olarak da geçiyor. İlk olarak Ermeni kilisesi, ilerleyen dönemde hapishane ve 1980’li yıllardan bu yana da cami olarak kullanılmış. Kilise olarak inşa edilmesi sebebiyle gotik üsluba sahip olan yapı, Mimar Sarkis Balyan’ın imzasını taşıyor. Aynı zamanda, kentte Ermenilerin inşa ettiği en büyük ve görkemli yapılardan biri olma unvanına da sahip.
Cumhuriyet’in ilanından sonra ibadete kapatılan ve yaklaşık yarım asır boyunca hapishane olarak kullanılan kilisenin inşasına dair çeşitli söylentiler var. Rivayete göre, Bali isimli bir Ermeni Kudüs’ doğru giderken, kilisenin inşa edildiği noktada eskiden bulunan bir mağara görmüş. Bu mağarada ibadet edildiğini görünce de hacdan vazgeçerek kentte kalmaya karar vermiş. Ardından, Osmanlı sultanından da izin alarak buraya Meryem Ana Kilisesi’ni inşa ettirmiş. Fakat bu, yalnızca rivayetten ibaret. Söz konusu kilise asırlar içinde ciddi oranda tahrip olduğu için, 1873 yılında yine aynı noktaya bir kilise daha inşa edilmiş. Bunun üzerine, Sultan II. Abdülhamid’in mimari olarak da tanıdığımız Mimar Sarkis Balyan, Meryem Ana Kilisesi’ni yeniden ayağa kaldırmış. Kilisenin taş işçiliği örnekleri de Sarkis Kadehçiyan’ın imzasını taşıyormuş. Kilsenin çanı Hrant Köşkeryan’a yaptırılmış ve günümüzde Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
1980-1985 yılları arasında geçirdiği restorasyon çalışmasının ardından Kurtuluş Camii’ye dönüştürülen yapı, ilerleyen süreçte ikinci bir minare daha kazanmış. Bu çalışmada çan kulesinin bir bölümü de yıkılmış ve böylelikle tek şerefeli silindir formda bir görünüm kazanmış. 2023 yılında yaşadığımız deprem felaketinde, ne yazık ki caminin duvarları ve kubbesi çöktü. Bu sebeple 2024 yılında hâlen tadilatta ve en kısa sürede onarılmasını umuyoruz.