1975 yılında Bolu’ya, kentte ve çevresinde bulunan eserlerin hem korunmasını hem de sergilenmesini sağlamak amacıyla Müze Memurluğu kurulmuş. Yaklaşık bir yıl Güzel Sanatlar Galerisi içinde faaliyet gösteren kurum, 1976’da Bolu Kültür Merkezi’ne taşınmış. Bir sene sonra da Müze Müdürlüğü’ne dönüştürülerek tanzim ve teşhir çalışmalarına başlanmış. 1981 yılında bu çalışmaların tamamlanması sonucunda ziyarete açılmış, ancak 1999 yılındaki depremde gördüğü hasar sebebiyle 2006 yılına dek kapalı kalmış. Nihayetinde 2006 yılında yeniden kapılarını açmış ve bu tarihten beri haftanın her günü 08:30 ile 17:30 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.
Günümüzde hâlen Kültür Merkezi’nin giriş katında bulunan Bolu Müzesi’nin iki ana bölümü var: Arkeoloji salonu ve etnografya salonu. 3000’i aşkın arkeolojik esere ve 1500’den fazla etnografik esere ev sahipliği yapan kurumda 12 binden fazla sikke de bulunuyor. Arkeoloji salonunda Neolitik Dönem, Eski Tunç Çağı, Urartu, Grek, Frig, Lidya, Bizans ve Roma dönemlerine ait eserler mevcut. Söz konusu eserler cam, mermer, maden ve pişmiş toprak gibi kategorilere ayrılıyor. Ancak sergileme kronoloji baz alınarak yapılıyor. Sikke koleksiyonunun içinde özellikle Osmanlı Dönemi Defineleri ve Grek Şehir Sikkeleri son derece etkileyici. Etnografya Salonu’nda ise 19. ve 20. yüzyıllara tarihlenen eserler sergileniyor. Bunların içinde özellikle Mudurnu oyaları, ziynet eşyaları, Kıbrısçık giysileri ve silah koleksiyonu dikkat çekiyor. Müzenin açık hava müzesi şeklinde tasarlanan bahçesinde, ziyaretçileri büyük taş eserler karşılıyor.