Adana’nın Tufanbeyli ilçesi sınırları içinde ve Kayseri il sınırına da yakın bir konumda yer alan Şar Ören Yeri, kentin ev sahipliği yaptığı en dikkat çekici antik yerleşimlerden biri. Antik çağda Kilikya Komanası adıyla bilinen bu bölge, Hititler döneminde önemli bir dini merkez olarak kullanılmış. Günümüzde ören yerinde Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar bulunuyor. Bunlar içinde en dikkat çeken yapıların başında ise Roma döneminden kalma Kırık Kilise geliyor. Halk arasında bu ismi alan tarihi yapının günümüze kadar ulaşabilen bölümleri, özellikle de apsis ve mezar odası gibi kısımlar, kilisenin dini bir merkez olarak önemini ispatlıyor. Ancak geçmişte buraya düşen bir yıldırım sebebiyle kilisenin kubbesi tamamen yıkılmış ve duvarlarından da yalnızca bazıları kalıntılar ayakta kalabilmiş.
Şar Ören Yeri’nde Kırık Kilise dışında yer alan bir diğer önemli yapı, Alakapı olarak bilinen anıtsal kapı. Dönemin mimari anlayışını yansıtan bu yapının, Ana Tanrıça Tapınağı’nın giriş kapısı olduğuna inanılıyor. Boyu 6 metreye, genişliği de 3 metre ulaşıyor. Büyük mermer bloklarla inşa edilmiş olması sebebiyle görkemli bir görünüme sahip. Kapının etrafındaki bitkisel motiflerle bezeli taşlar da tapınağın orijinal mimarisi hakkında ipucu veren unsurlar arasında. Romalılar döneminde Hierapolis olarak adlandırılan Şar’ın, tiyatro ve kent surları gibi yapılara da ev sahipliği yaptığı biliniyor. Ancak bunların da birçoğu günümüzde harap halde.
Şar Ören Yeri, yalnızca bir antik yerleşim olarak değil, aynı zamanda mistik hikayeleriyle de bölge halkının ilgi odağında. Efsaneler, özellikle Kırık Kilise’nin yapım süreci ve Roma Senatörü Aurelius Claudius Hermodorus’a ait mezarın burada bulunması üzerine yoğunlaşmış. Günümüzde (2024 yılında) Şar Ören Yeri, henüz düzenleme altına alınmış değil. Dolayısıyla ören yerine girerken herhangi bir ücret ödemenize gerek yok, ancak bölgenin koruma altına alınması ve turizme kazandırılması ilerleyen süreçte çok daha isabetli bir tercih olacaktır.