Adana’nın Ceyhan ilçesi sınırları içinde ve ilçe merkezine yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta olan Yılan Kalesi, sarp bir tepe üzerinde yükselen görkemli bir yapı. Tarih boyunca konumuyla stratejik önem taşımış olan bu görkemli kale, Çukurova bölgesini Haçlı işgalinden korumak ve tarihi İpek Yolu güzergahını kontrol altında tutmak amacıyla 11. yüzyılda inşa edilmiş. Bizanslılar, Haçlılar ve Ermeniler tarafından farklı dönemlerde onarıldığı biliniyor. Eski ismi Govara olan Yılan Kalesi, konu olduğu ünlü efsaneler sebebiyle halk arasında Şahmeran Kalesi olarak da adlandırılıyor.
Yılan Kalesi’nin sekiz yuvarlak burcu ve mazgallı surları var. Hatta bu mazgallardan bazılarının ateş etmek amacıyla bilinçli olarak delikli şekilde tasarlandığını bugün de görebiliyoruz. Kaleye çıkan yol epey engebeli. Bu güzergahı aştıktan sonra kalenin güneyindeki demir kapıdan geçince ve taş basamakları tırmanınca, kalenin iç kısmına ulaşabiliyoruz. İçeride kilise, garnizon ve sarnıç gibi yapılara ait kalıntılar bulunuyor. Günümüze çok fazla kalıntı ulaşamamış, ancak burada Ceyhan Ovası’nın tamamını kapsayan eşsiz manzaraları görmek, harcanan tüm efora değiyor. Yılan Kalesi’nden hem Ceyhan Ovası’nı hem de Kozan, Tumlu ve Anavarza kalelerini görmek mümkün.
Yılan Kalesi’nin adını aldığı Şahmeran efsanesinden de kısaca söz edelim: Rivayete göre, bu kalede sütle beslenen yılanların yaşarmış ve eğer sütsüz kalırlarsa bölgedeki insanları zehirlemeye başlarlarmış. Evliya Çelebi de Seyahatname’sinde, bu yapıyı Şahmeran Kalesi olarak adlandırmış. İçinde ensesi tüylü ve boynuzlu yılanlar olduğunun anlatıldığından söz etmiş. Şahmeran da yılanların kraliçesi olarak nitelendiriliyor. Aslında insanlarla dost olarak yaşamını sürdürürken, bir insanın ihaneti sebebiyle öldürülmüş.
Her ne kadar ulaşımı zor olsa da turistik açıdan yoğun ilgi gören Yılan Kalesi, Adana-Ceyhan karayolu üzerinde kalıyor. Kaleye özel araçla çıkmak isteyenlerin Misis Köyü yol ayrımını geçtikten sonra Ceyhan yönüne doğru yaklaşık 3 kilometre daha ilerlemesi gerekiyor.