Edirne’nin Merkez ilçesi sınırları içinde yer alan Selimiye Camii ve Külliyesi, ülkemizdeki en etkileyici ve görkemli yapılardan biri. Külliyenin içinde bulunan ve geçmişte Dar’ül Kurra Medresesi olarak adlandırılan bölüm de tıpkı camii gibi Mimar Sinan’ın imzasını taşıyor. Düzgün kesme taş ve tuğla kullanılarak inşa edilen medrese, dört taraftan revakla çevrelenen dikdörtgen formada bir avluya sahip. Revağın arka kısmında kare planlı ve kubbeli dershaneler ve mescit bölümü yer alıyor. Batı ve güney yönde bulunan odaların ise geçmişte medresedeki hocaların ve öğrencilerin konakladığı bölümler olduğu biliniyor. Dar’ül Kurra Medresesi, günümüzde Selimiye Vakıf Müzesi’ne dönüştürülmüş durumda. 2006 yılında restore edilerek müzeye dönüştürülen yapı, haftanın her günü 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz şekilde ziyaret edilebiliyor.
Selimiye Vakıf Müzesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan mescit ve camilerden toplanan ve tarihi eser niteliğine sahip eşya örneklerinin sergilendiği bir yapı. Çini parçaları, hilyeler, şamdanlar, kilimler, halılar, seccadeler, kandiller, usturlaplar, Kuran’ı Kerimler, lüleler ve daha birçok türden obje müze çatısı altında yer alıyor. Selimiye Vakıf Müzesi’nin bölümleri Dershane, Ahşap Eserler Odası, Hat Eserleri Odası, Çini Eserler Odası, Saatler Odası, Maden Eserler Odası ve Revaklar Altı Sergilemesi olmak üzere toplamda yedi başlığa ayrılmış durumda. Dershane adlı bölüm, dönemi yansıtan bir Kuran sınıfı olarak tasarlanmış. Selimiye Camii’nin külliyesine ilişkin sunumlar da bu bölümde yer alıyor.