Tarsus’un kuzeybatısında ve Encülüs Dağı eteklerindeki Dedeler Köyü’nde yer alan Eshab-ı Kehf Mağarası, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından kutsal kabul edilen bir mağara. Halk arasında “Yedi Uyurlar Mağarası” olarak da bilinen yapı, Kur’an-ı Kerim’in Kehf Suresi’nde, Roma İmparatorluğu döneminde zulümden kaçan yedi gencin sığındığı mağara olarak geçiyor. Doğal bir çöküntü ile oluşmuş olan mağaraın iç kısmı 300 metrekarelik alana sahip. Ziyaretçiler mağaraya 15 basamaklı bir merdivenle inerek giriş yapıyor ve burada karşılarına çok etkileyici bir atmosfer çıkıyor. Mağara çevresinde yer alan “Ziyaret Dağı” olarak bilinen konik tepe de coğrafi yapısıyla bölgeye ayrı bir güzellik katıyor.
Eshab-ı Kehf Mağarası’na dair anlatılar, zalim Rum Hükümdarı Dakyanus’tan kaçan ve tek tanrı inancını korumak isteyen yedi gencin burada 309 yıl boyunca mucizevi bir uykuya daldığını üzerine kurulu. Hristiyan ve İslam geleneğinde genellikle benzer şekilde anlatılan bu efsaneye göre, gençler canlarını kurtarmak amacıyla mağaraya sığınmış ve burada Allah tarafından uyutulmuşlar. Asırlar sonra uyandıklarında da tüm dünyanın değiştiğini görmüşler. Gençlerin yanında olan köpekleri Kıtmir’in de onlarla birlikte uyuduğundan, mağaranın ağzının ise Dakyanus’un askerlerince taşlarla kapatıldığı anlatıldığından da söz ediliyor. Bu efsane, hem baskıya ve zulme karşı gösterilen başkaldırının hem de Allah’a olan sadakatin sembolü olarak kabul ediliyor.
Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz, 1873 yılında Eshab-ı Kehf mağarasının yanına bir mescit inşa ettirmiş. İlerleyen süreçte yapılan düzenlemelerle genişletilen mescit, nihayetinde iki minareli bir camiye dönüştürülmüş. Günümüzde de ibadete açık. Mağaranın içerisine eklenen açıklama tabelaları ve çevre düzenlemeleri, bu kutsal mekanı ziyaret eden turistlere mağaraya ilişkin efsaneler hakkında detaylı bilgiler aktarıyor. Özellikle Hıdırellez döneminde yapılan törenlerde ziyaretçi akınına uğrayan mağara, Tarsus’un en turistik duraklarından birini oluşturuyor.