Muğla’nın cennet ilçelerinden biri olan Marmaris’te mutlaka görülmesi gereken birbirinden etkileyici doğal güzellikler var. Ancak ilçe merkezinde tarihi ve kültürel açıdan önem taşıyan keşif durakları da yer alıyor. Bunlardan biri de ziyaretçilerini tarihi Marmaris Kalesi’nin içinde ağırlayan Marmaris Müzesi. Marmaris Limanı’nın ardında kalan ve denize hakim bir yarımadanın üzerinde yer alan Marmaris Kalesi, tarihte karşımıza ilk kez M.Ö. 490 ile M.Ö. 425 yılları arasında yaşamış olan Halikarnassoslu Herodot’un verdiği bilgilerle çıkıyor. Herodot’a göre kale M.Ö. 3000’li yıllarda inşa edilmiş ve bu dönemde de Marmaris’in bulunduğu bölge Ege Denizi’yle Akdeniz arasındaki en önmeli geçiş noktalarından birini oluşturuyormuş. Keza yine bu sebeple, Marmaris’in limanı da Mısır ve Rodos’a ulaşan ticaret yolları sebebiyle asırlar boyunca önemini korumuş.
Helenistik dönemde Büyük İskender tarafından kuşatılan Marmaris Kalesi, kent halkı tarafından bu saldırıya karşı koyamayacaklarını anladıkları anda ateşe verilmiş. Kuşatmanın ardından Büyük İskender bu kaleyi yeniden onartmış ve içine bir grup askerini yerleştirmiş. 1390 yılında Osmanlı hakimiyetine giren Marmaris Kalesi, 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferi esnasında yeniden inşa edilmiş. İlerleyen süreçte de askeri bir üs olarak kullanılmış.
1991 yılında Arkeoloji Müzesi olarak düzenlenen Marmaris Kalesi, günümüzde hâlen bu işlevini koruyor. Toplamda yedi farklı kapalı mekanı bulunan müzede dört adet teşhir salonu yer alıyor. Salonlarda ve avluda Tunç Çağı’ndan başlayıp Arkaik, Helenistik, Klasik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eser koleksiyonları sergileniyor. Knidos Antik kenti’nden, Emecik Apollon Kutsal Alanı’ndan ve Burgaz kazılarından elde edilen eserler de Marmaris Müzesi’nin çatısı altında bulunuyor. Marmaris Müzesi haftanın her günü 09:00 ile 20:30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.